Türkiye Kime Kalacak, Osman Ulagay 869 – XXIII
-----------------------------------------------------------------
Yazarın
imzasını taşıyan 19 Mayıs 2012’de kütüphaneme hediye olarak giren bu kitabı,
başıma geleceği bile bile, bir sene
sonra okudum.
26.02.2012’de
Başbakanın yaptığı bir konuşmadan nem kapıp, 28.02.2012’de Milliyet’e veda
yazısı yazan Osman Ulagay’ın, Başbakanın 12 Haziran 2011 akşamı "Balkon
Konuşması"ndan etkilenip yazdığı, sosyalist zaten olamaz kapitalist bir
bakış açısı da olmayan, kaygılardan yola çıkılıp, cam küreye bakılıp yazılmış
bu kitap inceleme/araştırma diye sunulmuş ama bir dip notu, alıntısı hatta
intihali bile yok… içi boş demeyeyim ama işte
öyle bir kitap.
Kitabın sayfaları boyunca AKP’nin önlenemez yükselişinde
bu partinin kendi dinamikleri olduğu kadar, muhalefetin silikliğini ve
çaresizliğini ön plana çıkarırken muhalefetin değişime kapalı olmasının, çözümü
gelecek yerine yüzyıl öncesinde aramasının, yanlışlıklarına çokça değiniyor.
Laik kesimin özeleştiri yapmamasının ve siyasi bilinç eksikliğinin,
başarısızlığında etkili olduğunu söylüyor. Bunları uluslararası içerik ve
konjonktür içinde “kendince” sözde okumaya çalışıyor. Elbette muhalefetin
duruşu, proaktif olmayışı, her şeyi komplo teorilerine bağlaması, vesayete
sığınması yanlış, yanlış da yazar, bütün bunları aşırı basit, kolaycı ve
kendini sorumluluktan sıyırıp öyle yeriyor.
Yazar; kitabının başlarında “AKP’nin kurulduğu dönemde benim
Erdoğan’a bakışım bugünkünden farklıydı çünkü Erdoğan’ın tavrı, özellikle de
düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki yaklaşımı bugünkünden çok farklıydı”
diyor… Bu satırları okurken, gel de çık işin içinden ve de kızma… Neden? Benim
hatırladığım Erdoğan, genç bir gazeteciyi “Ağzın
leş gibi içki kokuyor!” diye
haşlamamış mıydı? Zinayı suç yapmak istememiş miydi? v.b.g. örnekler, içki
başta olmak üzere Başbakan’ın farklı yaşam tarzlarına, medyaya, kadın erkek
eşitliğine bakışını/yaklaşımını ve zihin haritasını özetlemiyor muydu?
Hoşgörüden uzak bir olduğunu daha ilk günden haber vermiyor muydu?
Bütün bunları göremediysen, yazık bu güne kadar verdiğin
emeklere demezler mi? Bence, “Türkiye
Kime Kalacak?” kitabı frenleri
tutmayan RTE ile yazarın kendi arasında sayfaları sitemkâr ve hiddetkâr
cümlelerden oluşmuş işte öyle bir kitap…
Söylemedi demeyin, ben diyeyim de siz isterseniz yine de okuyup, sonuna
kadar izleyin…
Doğan Kitap, 9.Basım, Mayıs 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder