3 Mart 2014 Pazartesi



Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, José Saramago, 304-V
-------------------------------------------------------------

Yazılarında yalnızca nokta ve virgül kullanarak, paragraf ve bunun gibi yazı teknik ve kurallarını da hiçe sayan, benim de büyük sempati duyduğum Portekiz’in Nobel Ödüllü, PKP’nin hayatının sonuna kadar sadık üyesi José Saramago’nun bu kitabında;

“İstanbul Ticaret Borsası Başkanı gibi on yüz bin yıldır koltuğunda oturup, artık ne yaptığından, ne ettiğinden hiç kimsenin haberi olmayan, hiçbir üst makamın da denetlemediği Ölüm, bir gün, bir ülkede, ölümü durdurur.”

Ne güzel işte… dediğinizi duydum ama ölüm durunca, önce cenazeciler, sonra hastaneler, sonra bakım evleri, evler, sigorta şirketleri ve tabii kilise ile devlet yönetimi birbirine girer. Komşu ülkelere giderek ölmek isteyenler üzerinden yasadışı yeni iş kolları doğar. Kitap giderek “…kendisini kozasına hapseden ve kapıyı ören ipekböceği… kelebekte yaşadığına göre…”  diyerek, ölümün felsefi boyutlarına kadar uzanır.

Daha sonra ölümü tekrar aynı ülkeye getiren Ölüm, bu sefer de insanlara öleceklerini bir hafta önceden haber vererek yeni bir karışıklığa neden olurken, ölümsüz olan Aşk mı, Aşk ölümsüz mü?... sorusuna yanıt arar.

José Saramago’nun yine alay, ince mizah ve imgelerle dolu neşeli bir romanı.
---------------------------------

Turkuaz Kitap, Nisan 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder