Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, José Saramago, 304-V
-------------------------------------------------------------
Yazılarında yalnızca nokta ve virgül kullanarak, paragraf ve bunun gibi yazı teknik ve kurallarını da hiçe sayan, benim de büyük sempati duyduğum Portekiz’in Nobel Ödüllü, PKP’nin hayatının sonuna kadar sadık üyesi José Saramago’nun bu kitabında;
“İstanbul Ticaret Borsası Başkanı gibi on yüz bin
yıldır koltuğunda oturup, artık ne yaptığından, ne ettiğinden hiç kimsenin
haberi olmayan, hiçbir üst makamın da denetlemediği Ölüm, bir gün, bir ülkede,
ölümü durdurur.”
Ne güzel işte…
dediğinizi duydum ama ölüm durunca, önce cenazeciler, sonra hastaneler, sonra
bakım evleri, evler, sigorta şirketleri ve tabii kilise ile devlet yönetimi
birbirine girer. Komşu ülkelere giderek ölmek isteyenler üzerinden yasadışı
yeni iş kolları doğar. Kitap giderek “…kendisini
kozasına hapseden ve kapıyı ören ipekböceği… kelebekte yaşadığına göre…” diyerek, ölümün felsefi boyutlarına kadar
uzanır.
Daha sonra ölümü
tekrar aynı ülkeye getiren Ölüm, bu sefer de insanlara öleceklerini bir hafta
önceden haber vererek yeni bir karışıklığa neden olurken, ölümsüz olan Aşk mı, Aşk ölümsüz mü?... sorusuna yanıt arar.
José Saramago’nun
yine alay, ince mizah ve imgelerle dolu neşeli bir romanı.
---------------------------------
Turkuaz Kitap, Nisan 2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder