3 Mart 2014 Pazartesi



Yedinci Gün, İhsan Oktay Anar, 253-VII
-----------------------------------------------

Puslu  Kıtalar Atlası, Kitab-ül Hiyel,  Efrasiyâbın Hikâyeleri, Amat ve Suskunlar’dan sonra altıncı kitabi Yedinci Gün’de yazar, Baba, Oğul ve Hayalet adlı üç bölümlük kitapta Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesine ve On Emir’de altı gün çalışıp yedinci gün dinlenme emrine gönderme var.
Kitap, Baba bölümü ile başlıyor ve İstanbul’da yedi şeyhin ustura ile kazılıp kömürleşmiş kafalarının cesetlerinin bulunmasıyla başlıyor. Roman, inançsız Paşaoğlu’nun, İslamiyeti benimsemesiyle gelişirken, birden İhsan Sait adlı barbar bir Moğol’un öyküsüne sıçrıyor. Benim gibi anlatmanın şehvetine kapılıp yan öyküleri uzattıktan sonra İhsan Sait’in “oğlu” Ali İhsan’a rastlayan yazar, Ali İhsan’ın babasına bıraktığı fotoğrafla, Magdalı Meryem misali, İhsan Sait’i Prenses Dojira’ya âşık ediyor. Ali İhsan da gelecekte kendisini yanağındaki yara izinden tanıyacak olan Dojira’ya, nasıl ulaşacağına dair bıraktığı notlarla, babasına yol gösterirken, roman daldan dala sıçrayarak devam ediyor. Bu bölümde, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ideolojik temellerini oluşturan kişilere ve yöneticilerine de  veryansın eden yazar, Moğollara ve ne anlamı varsa Masonlara da giydirdikten sonra İngiltere’de “Meryem kadar mukaddes bakire…”, “Dersaadet’teki … bir kerhaneden farksız mecliste… durmadan kendi piçlerinden gebe kalan hürriyet” in İttihatçılar tarafından nasıl ırzına geçildiğine değinmeden edemiyor. 
Oğul bölümünde Arap, Acem erbaşlar, Alman komutanlar ile beraber Türk, Ali İhsan’ı Sarıkamış’a donmaya gönderiyor.
Son bölüm, Hayalet’te ise, ne hikmetse, Emil Zola’nın “İtham Ediyorum” başlıklı yazısına göndermeyle İdris Amin Zula, çıkıyor sahneye…  ama yazar, kitabın son sayfasında “kitabımdaki kusurları, rastlayınca sevinip tatmin olsunlar diye muhterislere sadaka olarak verdim” dediği için doğrusu korkudan ben de daha fazla eleştiremedim![1]
------------------------------
İletişim Yayınları, 2012




[1] Ayrıntılı eleştiri için bkz. Okuduğum Kitaplar, Metin Celal, Cumhuriyet Kitap, 20 Eylül 2012, sayı 1179, s.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder