3 Mart 2014 Pazartesi


Osmanlı’nın Son Savaşı. Turan Hayalinden Sevr’e, Erdoğan Aydın
1023/13-II. a
---------------------------------------------------------------------
Diyalektik çözümlemeleriyle, belgelere dayanan kalemiyle, yayınladığı bütün kitapları vakit geçirmeden okuduğum Erdoğan Aydın, bu kitabında, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet ilanı ile Bosna-Hersek’in ilhakı,   Bulgaristan’ın Arnavutluğun kaybı, 31 Mart Ayaklanması, Adana’daki Ermeni sorunu, Libya’nın işgali, 8 Ekim 2012’de Balkanların kaybı, Edirne’nin düşmesi, Girit’in Yunanistan ile birleşmesi sonunda büyük bir travma yaşayan İttihat ve Terakki Cemiyeti, ITC’nin 23 Ocak 1913’de darbeyle iktidara el koyduktan sonra;
  • Bütün Osmanlı ülkesini, Meşrutiyet esaslı amaç ve hedeflerinden saparak,  Müslüman Türklük, PanTürkizm ideolojisi içinde eritmek ve otoritesine sadakati dayatmak, çizgisine nasıl dönüştüğünü,
  • I. Dünya savaşı öncesi bir birlerinin emperyalist ataklarına tahammül edemeyen İtilaf devletlerinin, kendi iç sorunlarıyla uğraşan Rusya dâhil, amaçlarının Osmanlı’yı parçalamak değil, aksine Boğazları koruyan tarafsız bir ülke konumunda görmek istediklerini,
  • Hatta Rusların, bunun için Osmanlı Devletine bazı adalar dâhil, toprak dahi verilmesini talep ettiğini,
  • Osmanlı’nın savaşması için hiçbir neden olmadığını, aksine kaçınarak,
  • Yerine ekonomik, milli ve dini toplumsal sorunları aşarak dış kışkırtmaları engellemek, ulaşım, sanayi ve savunma kapasitesini geliştirmek,  orduda atıl kalmış tarım işgücünü harekete geçirmek için fırsat doğduğunu,
  • Ancak, içecek ayranı olmamasına rağmen, ITC’nin giderek Enver, Talat ve Cemal Paşaların elinde, Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmet, Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Moiz Kohen, Ömer Seyfettin ve özellikle Ziya Gökalp gibi PanTürkist ideologların desteği, Almanların kışkırtmaları ile Turan’ı Rusya’dan Mısır’ı İngiltere’den koparmak gibi ham hayallere nasıl daldığını,
  • Türk komutanların nasıl işlevsizleştirilip, ordunun tamamen Almanlar tarafından gizlice yönetildiğini,
  • Kendini her türlü yasanın üstünde gören, 2 Ağustos 1914 meclis darbesiyle, meclisi de işlevsizleştiren, adeta bir Alman ajanı gibi davranan, Alman Genel Kurmayı ve Alman Sefirinin kapıkulu Enver’in verdiği gizli emirle Goben ve Breslau’nun Rus limanlarına nasıl bir korsan saldırı düzenlediğini,
Anlatırken, Sarıkamış Harekâtı ile Çanakkale Savaşını II. cilde bırakıyor. Ulusu tek tipleştirme, imtiyaz dağıtma, yayılmacılık hayalleri, yasama erkini atlama, yasa dışı güçlere dayanma, tek adamlık gibi etmenlerle günümüzden oldukça etkili izler taşıyan bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
-----------------------------------

Kırmızı Yayınları, Nisan 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder