Osmanlı’nın Son Savaşı. Turan
Hayalinden Sevr’e, Erdoğan Aydın
1023/13-II. a
---------------------------------------------------------------------
Diyalektik
çözümlemeleriyle, belgelere dayanan kalemiyle, yayınladığı bütün kitapları
vakit geçirmeden okuduğum Erdoğan Aydın, bu kitabında, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet
ilanı ile Bosna-Hersek’in ilhakı,
Bulgaristan’ın Arnavutluğun kaybı, 31 Mart Ayaklanması, Adana’daki
Ermeni sorunu, Libya’nın işgali, 8 Ekim 2012’de Balkanların kaybı, Edirne’nin
düşmesi, Girit’in Yunanistan ile birleşmesi sonunda büyük bir travma yaşayan
İttihat ve Terakki Cemiyeti, ITC’nin 23 Ocak 1913’de darbeyle iktidara el
koyduktan sonra;
- Bütün Osmanlı ülkesini, Meşrutiyet esaslı amaç ve
hedeflerinden saparak, Müslüman
Türklük, PanTürkizm ideolojisi içinde eritmek ve otoritesine sadakati dayatmak,
çizgisine nasıl dönüştüğünü,
- I. Dünya savaşı öncesi bir birlerinin emperyalist
ataklarına tahammül edemeyen İtilaf devletlerinin, kendi iç sorunlarıyla
uğraşan Rusya dâhil, amaçlarının Osmanlı’yı parçalamak değil, aksine
Boğazları koruyan tarafsız bir ülke konumunda görmek istediklerini,
- Hatta Rusların, bunun için Osmanlı Devletine bazı
adalar dâhil, toprak dahi verilmesini talep ettiğini,
- Osmanlı’nın savaşması için hiçbir neden olmadığını,
aksine kaçınarak,
- Yerine ekonomik, milli ve dini toplumsal sorunları
aşarak dış kışkırtmaları engellemek, ulaşım, sanayi ve savunma
kapasitesini geliştirmek, orduda
atıl kalmış tarım işgücünü harekete geçirmek için fırsat doğduğunu,
- Ancak, içecek ayranı olmamasına rağmen, ITC’nin
giderek Enver, Talat ve Cemal Paşaların elinde, Yusuf Akçura, Ağaoğlu
Ahmet, Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Moiz Kohen, Ömer
Seyfettin ve özellikle Ziya Gökalp gibi PanTürkist ideologların desteği,
Almanların kışkırtmaları ile Turan’ı Rusya’dan Mısır’ı İngiltere’den koparmak
gibi ham hayallere nasıl daldığını,
- Türk komutanların nasıl işlevsizleştirilip, ordunun
tamamen Almanlar tarafından gizlice yönetildiğini,
- Kendini her türlü yasanın üstünde gören, 2 Ağustos
1914 meclis darbesiyle, meclisi de işlevsizleştiren, adeta bir Alman ajanı
gibi davranan, Alman Genel Kurmayı ve Alman Sefirinin kapıkulu Enver’in
verdiği gizli emirle Goben ve Breslau’nun Rus limanlarına nasıl bir korsan
saldırı düzenlediğini,
Anlatırken,
Sarıkamış Harekâtı ile Çanakkale Savaşını II. cilde bırakıyor. Ulusu tek
tipleştirme, imtiyaz dağıtma, yayılmacılık hayalleri, yasama erkini atlama,
yasa dışı güçlere dayanma, tek adamlık gibi etmenlerle günümüzden oldukça
etkili izler taşıyan bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
-----------------------------------
Kırmızı
Yayınları, Nisan 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder