Radetzky Marşı, Joseph Roth, 308-XXXXII
----------------------------------------------------
Yorum için sıra bekleyen sekiz adet kitabın yanında bu
dokuzuncu kitap uzun önce okuduğum… kızmayın, bu mazlumun klavye dışında da bir
hayatı olduğun unutmayın, “netekim” sırayla sunuyoruz işte, siz, arkadaşlara…
neyse dönelim esas konumuza.
- Moses Joseph Roth’un Türkçe
basılan bir diğer kitabı, Die Legende wom Heiligen Trinker, Aziz Ayyaşın Efsanesi,
Dost Kitabevi tarafından basıldığını,
- Johann Josef Wenzel Anton
Franz Karl Graf Radetzky von Radetz’in, doğumu
2 Kasım 1766, ölümü 5 Ocak 1858, Çek asilzade ve Avusturyalı general, çok önemli askeri başarılarına rağmen,
adının, Johann Strauss I'ın Radetzky Marşı sayesinde
ölümsüzleştiğini ön bilgi olarak verelim ve
Bu kitabı, özetle yazarın içinde doğup büyüdüğü Habsburg monarşisine
değişen hayat şartları, kaybolan insanlar, unutulan alışkanlıklar, ihmal edilen
adetler, yorgun yüzler, kaçışlara bir ağıt gibi yazıldığını söyleyeyim.
Roman, günümüz Türkiye’sine bakarak
açıkçası beni biraz da ürpertti. Çünkü
bir kaybediş romanı… Kaybeden, ruhun kendisi… Kaybedilen ise gündelik hayat ve gelecek duygusu ve gün be gün ayağının altından kayan vatan… Hepimizin hayatı türlü duygusal destekler üzerine kurulu. Aile, arkadaş, sevgili, ilgi, tutku, vazife, iş, maaş, almayı umduğumuz ve vermekle yükümlü olduğumuz bir sürü şey... Bunlar, birer birer altımızdan çekilirse ne hale düşeriz? Nasıl devam ederiz?
bir kaybediş romanı… Kaybeden, ruhun kendisi… Kaybedilen ise gündelik hayat ve gelecek duygusu ve gün be gün ayağının altından kayan vatan… Hepimizin hayatı türlü duygusal destekler üzerine kurulu. Aile, arkadaş, sevgili, ilgi, tutku, vazife, iş, maaş, almayı umduğumuz ve vermekle yükümlü olduğumuz bir sürü şey... Bunlar, birer birer altımızdan çekilirse ne hale düşeriz? Nasıl devam ederiz?
Geleceği parlak sevimli Baron Carl
Joseph’in hayatı içinde ilerledikçe
“Radetzky Marşı” bütün bunları bana uzun uzun düşündürdü…
- Daha çok sevgisizlik,
- beklentileri karşılayacak kişisel becerilerden ve
iradeden yoksunluk,
- etrafın artan ilgisizliği,
- sertleşen hoşgörüsüzlüğü,
- hızla azalan saygı ve özsaygı,
- sertleşen dış dünya,
- parçalanmaya aday bir vatan,
- yaklaşan savaş,
- yersizleşen, hedefini kaybeden sadakat, s
- açmalığa dönüşen eski usuller arasında ne
yapacağını bilemeyiş,
- sevmeyi öğrenememiş ve öğretmeyi de öğrenememiş
olmanın sefaleti ve
- bütün bir yaşamın, hatta birkaç kuşağın yaşamının
ironik biçimde o yaşama tadını da veren siyasal, sosyal hareketlerden uzak
katı disiplin içine hapsedilip yok oluşa terk edilmiş olması, diğer
deyişle entelektüel sermayenin acımasızca harcanması...
“Radetzky Marşı” fiziksel hacmiyle de orantılı olarak, çok
çeşitli şekillerde okunabilir, oldukça zengin bir kitap. Bir yandan,
dillendirdiği hikâyesiyle kafanızda soru işaretleri uyandıran, meraklandıran,
heyecanlandıran ve sizi de içine katan bir edebi eser, diğer yandan da çeşitli
kaynaklarla harmanlayarak okuyabileceğiniz ve döneme, imparatorluk rejimlerine
dair bilginizi derinleştirebileceğiniz adeta “birinci elden” bir kaynak.
--------------------------------------------------
Can Yayınları, 1.Baskı, Mart 2013, Çevirmen
Ahmet Arpad
Not: Geçen hafta,
Tünel’de bu kitabın, Etem Levent Bakaç tarafından çevrilen, 2013 Haziran
ayında, Aylak Adam Yayınları tarafından başka bir ilk baskısını da gördüm!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder