4 Mart 2014 Salı



Radetzky Marşı, Joseph Roth, 308-XXXXII
----------------------------------------------------
Yorum için sıra bekleyen sekiz adet kitabın yanında bu dokuzuncu kitap uzun önce okuduğum… kızmayın, bu mazlumun klavye dışında da bir hayatı olduğun unutmayın, “netekim” sırayla sunuyoruz işte, siz, arkadaşlara… neyse dönelim esas konumuza.

  • Moses Joseph Roth’un Türkçe basılan bir diğer kitabı, Die Legende wom Heiligen Trinker, Aziz Ayyaşın Efsanesi, Dost Kitabevi tarafından basıldığını,
  • Johann Josef Wenzel Anton Franz Karl Graf Radetzky von Radetz’in, doğumu 2 Kasım 1766, ölümü 5 Ocak 1858, Çek asilzade ve Avusturyalı general, çok önemli askeri başarılarına rağmen, adının,  Johann Strauss I'ın Radetzky Marşı sayesinde ölümsüzleştiğini ön bilgi olarak verelim ve

Bu kitabı, özetle yazarın içinde doğup büyüdüğü Habsburg monarşisine değişen hayat şartları, kaybolan insanlar, unutulan alışkanlıklar, ihmal edilen adetler, yorgun yüzler, kaçışlara bir ağıt gibi yazıldığını söyleyeyim.
Roman, günümüz Türkiye’sine bakarak açıkçası beni biraz da ürpertti. Çünkü
bir kaybediş romanı… Kaybeden, ruhun kendisi… Kaybedilen ise gündelik hayat ve gelecek duygusu ve gün be gün ayağının altından kayan vatan… Hepimizin hayatı türlü duygusal destekler üzerine kurulu. Aile, arkadaş, sevgili, ilgi, tutku, vazife, iş, maaş, almayı umduğumuz ve vermekle yükümlü olduğumuz bir sürü şey... Bunlar,  birer birer altımızdan çekilirse ne hale düşeriz? Nasıl devam ederiz?

Geleceği parlak sevimli Baron Carl Joseph’in hayatı içinde ilerledikçe  “Radetzky Marşı” bütün bunları bana uzun uzun düşündürdü…
  • Daha çok sevgisizlik,
  • beklentileri karşılayacak kişisel becerilerden ve iradeden yoksunluk,
  • etrafın artan ilgisizliği,
  • sertleşen hoşgörüsüzlüğü,
  • hızla azalan saygı ve özsaygı,
  • sertleşen dış dünya,
  • parçalanmaya aday bir vatan,
  • yaklaşan savaş,
  • yersizleşen, hedefini kaybeden sadakat, s
  • açmalığa dönüşen eski usuller arasında ne yapacağını bilemeyiş,
  • sevmeyi öğrenememiş ve öğretmeyi de öğrenememiş olmanın sefaleti ve
  • bütün bir yaşamın, hatta birkaç kuşağın yaşamının ironik biçimde o yaşama tadını da veren siyasal, sosyal hareketlerden uzak katı disiplin içine hapsedilip yok oluşa terk edilmiş olması, diğer deyişle entelektüel sermayenin acımasızca harcanması...

“Radetzky Marşı” fiziksel hacmiyle de orantılı olarak, çok çeşitli şekillerde okunabilir, oldukça zengin bir kitap. Bir yandan, dillendirdiği hikâyesiyle kafanızda soru işaretleri uyandıran, meraklandıran, heyecanlandıran ve sizi de içine katan bir edebi eser, diğer yandan da çeşitli kaynaklarla harmanlayarak okuyabileceğiniz ve döneme, imparatorluk rejimlerine dair bilginizi derinleştirebileceğiniz adeta “birinci elden” bir kaynak.

--------------------------------------------------
Can Yayınları, 1.Baskı, Mart 2013, Çevirmen Ahmet Arpad

Not: Geçen hafta, Tünel’de bu kitabın, Etem Levent Bakaç tarafından çevrilen, 2013 Haziran ayında, Aylak Adam Yayınları tarafından başka bir ilk baskısını da gördüm! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder