Volvo
Kamyonlar, Erlend Loe, 182 / CCIII
Çeviri:
Dilek Başak
“Norveçliyim. Bir karım ve üç çocuğumla
Oslo’da yaşıyordum. … Son yılda değiştim. …önceden yaptığım işleri artık
yapmıyorum. Ormana taşındım. Şu an nerede olduğunu bilmediğim bir geyiğim var. Onu,
tek gerçek dostumu, özlüyorum...
Nereye gittiğimi bilmiyorum. Ne aradığımı
bilmiyorum...
Bir takım şeyler olması gerektiği gibi değil.
İnsanları sevmiyorum. Ama neyi sevdiğimi de
bilmiyorum. S.90”
-o-
Erlend Loe’nin
kitaplığımda yerini alan dördüncü kitabı Volvo Kamyonların anlaşılması için, başlangıcındaki, savsözünü okumanız yeterli:
"S….rin gidin, bana söylediklerinizi
yapmayacağım!"
Bunu, romanın
ana kahramanı Maj Britt Moberg ile Andreas Doppler'in topluma karşı savaş
duyurusu olarak okuyabileceğiniz gibi okuyucularıyla, yayıncılarıyla ve
eleştirmenleriyle dalga geçen anlatıcının, -yazarın kendisinin- savaş duyurusu olarak
da okuyabilirsiniz.
Roman, temelinde,
yazarın 05 Nisan 2016’da izlenimlerimi yazdığım, Doppler romanının devamıdır. Ancak, 158
sayfalık, her bölümü bir, bir buçuk sayfalık metinler üzerinden bir dizi
dipnota gönderme yapan, Volvo Kamyonların içeriğinden, Doppler’in devamını beklerseniz
yanılırsınız. Andreas Doppler dâhil ne karakterleri, ne anlatımı, ne de biçimi
aynı değil. Örneğin; bu romanda anlatıcı ve ana karakter aynı değil. Anlatıcı
bir ben-anlatıcıdır ve kendisini "Ben -bunu yazan-" "Erlend
Loe" olarak tanımlamaktadır. Bu biçimde kurgusal karakterleri bile kendisine
bağlamakta, kendisi de bir karakter olarak romanda rol almaktadır.
Dikkat çeken
dipnotlarda; 1) Aile üyeleri veya metindeki bir olayın arka planı hakkında
bilgiler, 2) Okuma deneyimiyle ilgili yorumlar, 3) Düşünceler olduğu gibi
bilgisunar öbeklerinden, ansiklopedilerden ve kurgusal metinlerden alıntılar da
yer alıyor. Alıntıların fazlalığı, kurguyu bozuyor ve okurun metne olan ilgisi
ve saflığı zedeleniyor.
Romanın, on ila
on iki gün süren öyküsünde Andreas Doppler, oğlu Gregus ve geyiği Bongo ile
birlikte İsveç'in Eda belediyesine gelir. Burada, birbirine komşu ve düşman
olan çok yaşlı iki özel kişiyle tanışır. İkisi de taban tabana zıt abartılı ve
karikatürize edilmiş, kişiler: - Kuş
tacizcisi, esrar bağımlısı, asi ve reggae müzik hayranı - Maj Britt Moberg, ile
- tutkulu kuşbilimci, izci, toprak sahibi ve yaşını başını aldığında genç bir kadınla
evlenip ondan saçlarının kısacık kestirmesini, oğlan gibi giyinmesini ya da
olduğundan farklı biriymiş gibi davranmasını isteyen, gizli eşcinsel - Anton von Borring.
Volvo Kamyonlar
romanındaki ana karakterler, Maj Britt Moberg, Anton von Borring ve Andreas
Doppler'dir. Ortak noktaları, hepsinin de toplumu terk etmeleridir.
Andreas Doppler’in
iki eski arkadaşı, oğlu Gregus ve geyik Bongo, edilgen karakterlerdir. Her ikisi de kısa bir sürede; Maj Britt’in
Bongo ve Gregus'u "vahşi bir geyik" ve "geyiklerin yetiştirdiği
çocuk" efsanesi: “Annesiyle babası o daha bebekken buzuldaki bir çatlağa düşüp
kaybolmuş… Geride kalan bebek Gregus’u sözde bir geyik ailesi, Bongolar
yetiştirmişti!” öyküsüyle -
turistleri kandırıp fotoğraflarını çektirerek sömürmesi sonrasında Andreas
Doppler’i bırakıp ortadan yiterler.
Doppler
romanındaki Andreas, Gregus ve Bongo’dan oluşan grubun lideri Andreas Doppler, Volvo
Kamyonlar takımyıldızında, Maj Britt ve von Borring arasında korunup kollanan bir
uydu çocuğa indirgenmiştir. Takımyıldızının üyelerinden, Maj Britt, doğurganlık,
kontrolsüzlük, sarhoşluk, parti ve isyan dolu bir hayat sunarken… bir bahar akşamı
oturduğu taşta bir kuş gören von Borring ise taştan kalktığında, bir dakika
önce o taşa çökmüş olan genç adamdan farklı biridir. Eskiden olduğu gibi hastalıklı
ve yalnız çocuk değildir artık… Bazıları İsa’yı görür ve tuttuğu yolu
değiştirir ya, bu da onun gibi bir şeydir.
Von Borring artık başkalarına
yardım etmeyi amaçlayan disiplinli bir yaşam talep eden katı bir öğretmen, bir
izcidir.
Romanın öyküsünde; Yaşamın özünde haksızlık olduğundan,
çarpıklıklarının sonunun gelmeyeceğinden, evrenin yavaş, yavaş genişlemesi
gibi, çok önceden belirlenmiş bir tempoyla bu çarpıklıkların her an
büyüdüğünden, daha da çarpıklaştığından derin bir şüphe duyan… Asi ve otoriteye düşman, Tanrı’ya kızgın, Maj Britt
Moberg: insanların yüz, ağız, göz gibi
unsurları görmelerine rağmen aralarında bağlantı kuramamalarına engel olan yüz
körlüğü çeken 92 yaşında, iki oğlu olan bir duldur. Çok acı çeker ve bunu hafifletmek için esrar içmektedir.
Babası komünist Maj Britt ile toprak sahibi, satın alınmış unvan sahibi, von
Borring arasındaki sınıf farkı, aralarındaki düşmanlığın kaynaklarından biri
olup çocukken birbirlerinden hoşlanan bu çiftin birlikte oynamalarına izin
verilmezdi. O zamandan beri de birbirlerinden uzaklaştırılacak şekilde
yetiştirilirler. Aralarındaki çatışma,
kısmen çocukken birbirleriyle oynamalarını istemeyen ebeveynleri tarafından
başlatıldığı gibi, kısmen de Maj
Britt’in daha sonra evlendiği Volvo’nun kamyon fabrikasında çalışan Birger
adındaki kocasının von Borring’i arazilerindeki küçük çiftliği satın almak için
von Borring’i sarhoş edip, kandırdığı…
ve von Borring’in atalarına ihanet ettiği düşüncesinin kendisini sürekli
kemirmesinden de kaynaklanmaktadır. Son derecede sıra dışı ve birçok yönden
izole hayat yaşayan, toplumu terk etmiş, bu ikilinin romandaki ana görevleri,
sürekli birbirleriyle didişmektir.
Andreas Doppler, bu romanda yardımcı karakter
gibidir. Ailesini terk eden Andreas Doppler’i oğlu ve en iyi arkadaşı geyik
Bongo da çocuk-geyik efsanesinden sonra terk etmektedir. Her zaman iyi bir
insan olarak tanınan Andreas Doppler’deki en önemli değişiklik artık ev özlemi
duymaya başlamasıdır.
-0-
Romanın sonunda, romanın sonunu belirleyen Bongo, keşfettiği
özgürlük ve bilinçsiz üreme istenci ve neşesi içindeyken… Maj Britt Moberg, kamyonda
von Borring’in saçlarını
neden okşadığını düşünerek, bir festivalde
gençlerden oluşan bir gurupla ölümüne dans etmektedir. Tüm kıyafetlerini çıkarmış, çırılçıplak Anton von Borring, daha önce pek fazla yaşamadığı bir şey olan, bu
sevgi dolu okşamalara neden eyvallah ettiğini düşünerek, hayatı boyunca arayıp beklediği kolundaki Amur Doğanı ile Umeå sahilinde
gözden kaybolmakta… Andreas Doppler, geri dönüş yolunda gördüğü, bir
guguk kuşu, bir serçe, bir çift ardıç, kuyruksallayan, su çulluğu büyük
baştankara, mavi baştankara, bir çift şakrak kuşu anılarında, gecenin geç
saatinde, aç, susuz, ama mutlu ve yorgun evine girmektedir.
-0-
Ben
de romanın sonunu onlarla beraber izler, evde artan patateslerle yaptığım
Norveç hayat suyunu[1] yudumlarken, bir not yazdım, Norveç’te yaşayan çevirmen, Dilek Başak’a.
Çevirmene
notumdur:
Erlend Loe’nin oldukça dil
oynatıp, dil çevirdiği, bu romanı, ancak hem Norveççe hem de Türkçe dillerini,
kullanma donanımı ve becerisine sahip birisi çevirebilirdi. Başarılı bir iş
çıkarılmış. Kutlarım! Bununla beraber, aşağıdaki tümceye takılmadan edemedim.
“
Doppler’in nihayet tekrar evine döndüğünde oğlu Gregus’a altıncı doğum günü
için bu fabrikadan bir model uçak alacak
olmasına ne demeli?” tümcesinde kullanılan ‘alacak olmak’ diye bir
isim fiil yoktur.
·
Ya,
alacaklı olabilirsiniz,
·
Ya
da almış olabilirsiniz.
Türkçe
yazım krallarına göre “bir edimin (işin) aşağıdaki gibi fiili, “almak” varsa, fiilden türetilmiş isme “olmak”
takılmaması kuraldır.
Kısacası tümce: “ … bir model
uçak almasına ne demeli?” veya yardımcı
bir eylemle, ki bu tümcede gereksiz, “ …
bir model uçak almış olmasına ne
demeli?” biçimlerinde yazılmalıdır.
24.12.2021 mehmetealtin,
Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı, Şubat 2021
https://iskenderiyekutuphanesi.blogspot.com.tr/