24 Mart 2019 Pazar




Bayan Ming’in hiç olmayan on çocuğu,

Eric-Emmanuel Schmitt, 177 / CLXXXV

2019 NOTRE DAME DE SION (NDS) EDEBİYAT ÖDÜLÜ, Çeviri: Yaşar İlksavaş

Sonuçlarına bugüne kadar güvendiğim Notre Dame de Sion - NDS edebiyat ödülünün bu yılki seçimi üzerine aldığım bu kitabın künyesini incelediğimde, Fransızca özgün baskısının 2012 yılında, Türkçe baskısının 2016 yılı Ocak ayında yapıldığını gördüm. O günden bugüne geçen süre sonunda 2019 yılında verilen bu ödül, geciken bir hakkın teslimi mi, yoksa altında başka bir şey mi var, doğrusu bilemedim? Bunları yazmamın nedenine gelince… eğer yazara NDS eliyle bir ödül verilmesi gerekiyorsa, hikâyesi Osmanlı Topraklarında geçen, onlarca ödülün yanında Fransız Akademisi Büyük Ödülünü kazanmış, Ömer Şerif’e 60. Venedik Film Festivalinde Altın Aslan Ödülü getiren filmin, kaynağı olan kitabına, “ Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri”[1]’ne verilmeliydi derim.

Ancak, Konfüçyus’un özdeyişleri temelinde, yaklaştıkça uzaklaşan, daldıkça derinleşen Çin’in bilgeliğinde, bir zamanlar bir toplu iğne kutusu kadar süslü bakkal dükkânı, dört yeni süpermarket tarafından yok edilmiş… kırsalı, kalan son kirpilerin can çekiştiği bir çevre yolu tarafından talan edilmiş Yibulaxin’de yaşayan… Konfüçyus’un ağzından konuşan… Grand Hotel’in erkekler tuvaletinin kapısında, kasıklarındaki dayanılmaz baskının acısı gözlerinde yaşarırken, bir valiyi bile tuvalete ancak Büyük Timonier[2]’in öğretileri doğrultusunda… sıradaki eşitler içinde birinci olursa içeriye alan Bayan Ming’in - hiç olmadıklarına ilişkin düşte de matematik gerçekte de hak etmeyen - çocukları ile ilgili bu kitabının, hakkını da asla yemeyelim.   
Yaratılış olarak hepimizin kardeş ve türdeş doğduğu, eğitimle farklılaştığımızı söyleyen yazara göre bizi başkalarından ayrı gösteren imgelemler olmasaydı, birbirimize fazlasıyla yakın, gerçeğin sepetleri içinde üst üste olur, diyalektiğin çarkı da o oranda yavaş dönerdi.
Başkalarına bakarak ve düşünerek yol aldığımız hayatta, deneyimlerimizle heykelimizi yontarken, keskimizin karşılaştığı zorluklardan bazıları yapıtımızı kırılgan duruma getirebileceği gibi beklemediğimiz kadar iyi bir sonuç da verebilir… ve onunda, sıradan insanların bakıp da görmediği, sakin ve dingin bilgelerin gördüğü mutlak bir gerçek çıkar ortaya…
“ Gerçek, en çok hoşumuza giden yalanın kendisidir. “ s.65

Bayan Ming’in kendi doğurduğu ile beraber, düşlerinin çocuklarını, kitabın soluksuz okunmasında katkı sağlayan insanı saran, anlatısında, bir anda biten yetmiş yedi sayfalık bu kısa kitabın, çevirisinin sıradan, Bayan Ming’in aynasının arkasındaki düşevurumu yansıtan kapağının ise olağanüstü güzel ve akılda kalıcı olduğunu söylemeliyim. Kalın kitapla, tasasız ve sağlıkla…

25.03.2019 mehmetealtin,
-----------------------------------------------------------
Doğan Kitap, 3. Baskı, Kasım 2017


[1] Bilge Kültür Sanat, Şubat 2004
[2] Mao’nun “Büyük Kaptan” anlamına gelen unvanı.