100 Yılın Darbesi, Kerem Çalışkan 1078 - XXI.
--------------------------------------------------
Yakın tarihimize
damgasını vuran darbelerde daima söz edilen;
- “İttihatçı” geleneğin uygulamalarının,
- 100 yıl önce Osmanlı’nın kaderini değiştiren
“İttihatçıların” Babıâli darbesinin hikâyesinin anlatıldığı,
- darbenin nedenlerinin ve sonuçlarının göz önüne
serilmeye çalışıldığı
basit ve akıcı
dille olayların aktarıldığı bu ikinci kitabında da Kerem Çalışkan, belirli bir
dönemi dizin tadında, basit ve anlaşılır bir dille yazmış. O kadar… Kitapta,
Osmanlı’daki darbe geleneğini tam anlamadan bugünkü darbelerin de tam
anlaşılamayacağı tezini gündeme getiriyor ama emperyalizmin elinde oyuncak
olmuş ve ülkeyi paramparça eden işbirlikçi çizginin üzerinden geçmiyor,
geçemiyor. Olayları kısaca hatırlamak için okunabilecek bir kitap.
Kitabı gözden
geçirdiğimizde;
- Osmanlı’da kanlı modernleşme kavgası orduda başlar.
Ordu her zaman iktidar kavgasının ve politikanın içinde olmuştur. Çünkü
padişah zaten Yeniçeri Ordusunun 1 numaralı ortasının, yani bölüğünün, bir
numaralı askeridir.
- Askeri darbeyle tahta geçen ilk padişah, tarihin
garip bir cilvesidir ki, Abdülhamit’tir.
“Helmuth von Moltke’ye göre Nizip
Savaşının kaybedilme nedenleri; paşalar arasındaki rekabet ve çekememezlik,
zamanında geri çekilmeyi reddetme ve asker arasında hurafe ve batıl inançlara
bağlılıktır.” s.35
Kavalı’nın
tahta çıkmasını Rus yardımıyla engelleyen II. Mahmut’a karşı devreye giren
İngilizler İskenderiye’yi topa tutarak Kavalalı’yı geriletip karşılığında 1838
Balta Limanı anlaşmasıyla gümrük duvarlarını indirtti, modernleşme paravanı
altında da Osmanlı topraklarında serbest ticarî haklar sağladı. Ekonomik olarak
çöken Osmanlı 1875’de iflas etti ve 1876’da darbecilere Anayasa ve Meşrutiyet
sözü veren Abdülhamit tahta çıktı.
- Bir süre sonra darbecileri temizleyen ve 33 yıl hüküm
süren Abdülhamit’e karşı Genç Subaylar Anayasa için çete kurup dağa
çıkarlar. Abdülhamit sonunda pes eder ve Anayasa’yı raftan indirtir. Bunun
üzerine Meşrutiyet’e karşı gericilerin ayaklanması patlayınca Rumeli’nden
gelen Hareket Ordusu darbeyle gelen padişahı darbeyle indirir ve
İttihatçılar devlette denetimci konumuna geçerler.
- Padişahın yetkileri kısıtlanıp meclisin yetkileri
artar ama bu arada bir askeri diktatör gibi davranan Mahmut Şevket Paşa
ile İttihatçılar arasında askeri bütçeye sivil denetim kavgası başlar.
“Meşrutiyet düzeninde ülkenin derlenip toparlanması…
sivil mali reformlara bağlıdır… Bu konuda İttihatçıların umudu… Maliye bakanı
Cavit Bey’dir. Maliye ile Mahmut Şevket arasında 31 Mart sonrası para sorunu
patlak verir. S.89 … Askeri bütçe 16 Haziran 1910’da Mahmut Şevket’in baskısı
ile onaylanırken, Cavit Bey’de Avrupa’da para bulmaya çıkar. Sonunda Deutsche
Bank Cavit Bey’in istediği şartlarda 11 milyonluk bir kredi anlaşmasını kabul
eder. S.90, 91 Dananın kuyruğu da burada kopar.
Bu
arada Libya Savaşı başlar, Balkan Savaşı patlar, Selanik elden gider.
- Balkan Savaşı sonrası meclis dağıtılmış, İttihatçılar
hapiste, Edirne gitmek üzeredir. Sonunda İttihatçılar isyan eder ve 23
Ocak 1913’de hükümeti Babıâli baskını ile devirirler.
- Buna Harbiye nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın
öldürülmesiyle yanıt veren İttihatçı karşıtları, İttihatçı İstanbul
Garnizon Komutanı Cemal Bey tarafından temizlenirler. Babıali baskının
gerçekleştiren Enver, hızla yükselir ve bundan sonra tutulamaz hale gelerk
Osmanlı’yı felakete sürükler.
Caretta Yayınları,
Mayıs 2012 (1. Basım)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder