Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme,
Selçuk Altun, 541-LI
---------------------------------------------------------------------
Ailemizden bazılarının nüfus
memurunun ben bilirim kararıyla soyadlarının Altun yazılmasına rağmen
akrabalığımızın bulunmadığı Selçuk Altun’un bu romanı, bir günlükle geçmişe,
töre ve cana kıyım kisvesiyle de öç ve adalete kadar uzanıyor.
“
2002’de L.’de 12 yaşındaki E.T.’ye tecavüz ettikleri iddiasıyla 32 kişi
hakkında dava açıldı… Sonuçta beraat ve 1 yıl 8 ay ceza alanlar… bir karikatürde
‘senin tecavüzcülerin bir melekti yavrum’ denmesine bile yol açtı.” S.41
“ Adı
Fazıla’ydı… Onbeşindeydi, üç ay sonra hamile kaldığı anlaşılınca, aile meclisi
onu ölüme mahkûm etti…” s.61
Romanın ana mekânı Vefa ile yazarın İstanbul içinde
tarihi mekânlara yaptığı sayısız vurgu onun nasıl da bir İstanbul sevdalısı
olduğunu kanıtlarken kendine özgü anlatımıyla kendinizi mekânların içinde
buluyorsunuz.
“ Vefa
mistik bir oyuncak kenti andırır.” S.25
“ Ne
zaman Haydarpaşa Garı’nı görsem hüzünlü bir roman okuyasım gelir… İstanbul’daki
vapur yolcularının metro yolcularına göre daha bilge ve yorgun olduklarını not
ettim.” S.79
Yazarın bir diğer özelliği de sıra dışı insan
tarifleri… zaten kısa olan bu romanın tadını kaçırmamak için sadece üç tanesini
veriyorum;
“
Redhouse Sözlüğü’nü ezbere bilir, gittiği kumarhanelerde 21 oynayarak yol
masrafından fazlasını çıkarırdı.” S.18
“
Demek ki bir insanın, onu ölümden kurtaran kişinin kadınına göz dikmesini
engelleyememesine aşk denirmiş.” S.24
“86
yaşındayım… ne spor ne diyet yaptım ve kadın, kumar, içki ve tütünden geri
kalmadım… yaşama sevincimin formülünü soranlara ‘kutsal kitaplar’ deyince…
gülüyorlar” s.95
Bana göre bu roman oya gibi işlenmiş bir
polisiye hem de bilinip de bilinmeyen katiliyle…
Kardeşim Cahit Oklap’ın bu kitap için yazdıklarının son
cümlesi de çok hoşuma gitti. Kendisi aynen şöyle diyor;
“Yer yer polisiye roman tadındaki bu kitabın okunması bitirildiğinde,
kitabı torununa ithaf eden Selçuk Altun’un romanının gizli kahramanının “dede”
olabileceği izlenimi edinilebilir ama bunun hemen her romanında Selçuk Altun’un
metne yedirdiği renkli otobiyografik hınzırlıklar olduğunu düşünüyorum.”
Romandaki tek yazı veya baskı hatası 13.
sayfada o da:
“
Günlüğümle barışmam için doçentliğe terfih
etmem gerekirmiş.”
terfih a. Ar. (.-) esk.
|
Gönendirme.
|
~ etmek
|
iyileştirmek, gönendirmek.
|
terfi, -i a. Ar. (.-)
|
1. (Aşaması) Yükselme.
|
2. Yükseltme.
|
~ etmek
|
bir görevde derecesi yükselmek.
|
---------------------------------------------
Sel
Yayıncılık, 1. Baskı – Mart 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder