Virgülün Şikàyeti, Simlà
Sunay, 747-42/CII
---------------------------------------------------------------------------------
Ben dedim ki; “Bütün
çizgiler ve zaman bir noktadan kopar ve uzanır evrenin sonsuzluğuna... taa! ki
dönüp dolaşıp koptuğu noktayla birleşip bütünleşene kadar… yaşamın, günlerin,
ayların, mevsimlerin sırrı budur…” 12.04.2011 M. Altın
Yanıt verdi, Bavyeralı à şapkasını,
çekecekle giyip, Simlà Sunay, “doğada
nokta yoktur,” s.75,, dedim,,, olmasın varsın,
olmasın,,, yeter ki, virgül virgül tırmanan, güncişklerle kelime kelime
gagalanan, virgülle başlayıp, virgülle
devam eden, başsızmış, sonrasızmışça koşuşan cümlelerde, dilinin terine, gözünün ferine, parmaklarının
sızısına kurban satırların, virgüllerin, erguvanlarının dallarında konaklasın,
làl begonvillerine sarılsın, ,, bak ben de kavga etmeye başladım noktalarla her
ne kadar kolay olmasa da,,, senin dillediğin, İlhan Berk’in dediği gibi “salt duruşuyla vardır virgül, duruşunu, bir
onu öne sürer, onu önerir bir; ‘BÖYLE VARIM’ der gibidir,,
Yoksa “,, yüzümün her noktasına
eşit ışık gelseydi beni görebilir miydin, hayır, çizgiyi yapan ışıksızlıktır, yüzümü var eden
gölgesidir,, “s.17
-o-
Okurken, okuduktan
sonra, bundan sonra gece yastığımın altına aldığım, alacağım Sunay’ın büyüklere
masallar, küçüklere sorgular anlattığı kitabında dilimizde izi bile kalmamış,
özenle seçilmiş Debuşe ([1]). S.59, Güncişk ([2]). S.86, Güncayişipezir ([3]) s.86 gibi bazı Farsça, Osmanlıca kelimeler de ışıldıyor ki, her biri
bir külàh güldan’e sığmaz,,
Simlà Sunay,
yastığımın altından bana “A” adlı öyküsünü anlatır da ben “,,,
vahit atlayıp, o vahit,” s.63, “ sınırlarda ölen çocukların üzerine örtülü
uyu’r’dum, o kadar öldürdünüz ki artık çözüldü dilim, ‘uykumda’, virgüllerin
üstüne basa basa bana doğru tırmanan bir çocuk vardı, demir kokan elleriyle
tuttu beni, savaş alanlarında dilleri dışarıda ölen atların da kanlarıyla
oluşan rengime dokundu, ipimden koparıp àzat etti beni, renkleri bilmiyordu,
“s.77 “ne istasyon şefi Vahdettin ne de
vahdet’i vahdetler ağaca dokun’a’madılar, “ s.65
---------------------------------------
Aylak Adam Yayınları,
I. Baskı, Aralık 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder