Bitti
Bitti Bitmedi, Vedat Türkali, 640-LXXII
Yaşamına saygı duyduğum,
kitaplarının çoğunu kütüphanemde barındırdığım yazarın bu kitabı bende düş
kırıklığı yarattı.
Ele alınan konu, oldukça güncel... emperyalizmin dayattığı
sıfatlarında, bir de Kürt ve Ermeni olduklarına dair bir ibare bulunan
arkadaşlarımız, dostlarımız, bazıları kardeşten ayıramadıklarımızla ilgili
konuda yazar, güzel ve tarihsel bir kurgu yakalamış.
İyi güzel de romanın ana
kahramanları Tarık ile Lüsi arasındaki ilişki ve güncel olaylar o kadar hızlı
gelişiyor ki, bu, günümüzün moda hukuk deyimiyle hayatın doğal akışına oldukça
aykırı ve baş döndürücü… yani romanda giriş var, gelişme yok, sonuç var.
Bu bir yana romanda
damdan düşer gibi bazı bilgi notları var…
- Hanlar Dizini: s.107’den 110’a
- Sosyalist Hınçak Partisi Tüzüğü ve
bazı Ermenice İsimlerin anlamları” s.127-128
ayrıca hala
tartışılan bir takım konuları, yazar kendi yargısı mutlak, olarak
sayfalara taşımış, dip not da yok…
- “İnsan kasabı Osman Ağa! İstiklal
Mahkemelerinde astıramadıklarını (O) bu herife kestiriyormuş…” s.34
- “Enver Paşa manyağı Basmacılar
İsyanı’nda kendi buldu belasını. Daha önce Bakü’deki Mustafa Suphi’lerin
Komünist Partisi’ne bir bildiri vermiştir. O bildiriyi yazanın Bolşevik
Partisi’nde Yahudi kökenli Karl Radek olduğu bilinir. Bu katil
İttihatçılar aslında Mason kulüpleriyle bağlantılıdır. “ s.124
- “Hıristiyanlık öncesinde Ermeniler
arasında en yaygın inanış Zerdüştlük olmuş. Hatta ‘madağ’ denilen
Zerdüştlüğe özgü kurban kesme âdetini hala yaşatan Ermeniler var.” S.134 (Notum: Kardeşlerim, bana bunun
sevgi Sofrası olduğunu söylerler. Yanlışsa düzeltmenizi dilerim.)
- “Werfel’in ‘Musa Dağında Kırk Gün’
1933’de yayımlanınca bunun sadece Ermeni soykırımını anlatan değil, aynı
zamanda ayak sesleri duyulmaya başlayan Yahudi soykırımına karşı da
uyarıcı bir roman olduğu söyleniyordu.” S.144 (Notum: Çok eğilip bükülen ve
yönlendirilen bir konu olduğu söylenir.
Yanlışsa düzeltmenizi dilerim.)
Öte yandan,
tıpkı iki kitap önce yazımda başka bir yazar hakkında da değindiğim gibi, bu
kitabın yazarı da üzülerek görüyorum ki, sosyalist geçmişine ve yaşamına ve
sosyalist ahlaka aykırı olarak aşağıdaki satırları kitabına taşımış.
- Dersimli demek. Kızılbaş Kürt’tür bunlar!” s.41
- “Enver Paşa manyağı Basmacılar İsyanı’nda kendi buldu belasını. Daha önce
Bakü’deki Mustafa Suphi’lerin Komünist Partisi’ne bir bildiri vermiştir. O
bildiriyi yazanın Bolşevik Partisi’nde Yahudi kökenli Karl Radek olduğu
bilinir. Bu katil İttihatçılar
aslında Mason kulüpleriyle
bağlantılıdır. “ s.124
Sözlerimi
kardeşim Oklap’ın aynı romanla ilgili yazısından bir alıntıyla, “Esas olarak kurguya dayalı bir anlatı biçimi olarak
romanın, bu kadar karmaşık ve tarihsel bir sorunu çözmüş olduğu algısına
kapılmadan okunması gerektiğini değerlendiriyorum.” diyerek
bitirirken, bu kitabı okumanızı öneriyorum.
----------------------------------------------
Ayrıntı
Yayınları, I.Baskı, 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder