8 Nisan 2015 Çarşamba

Bitti Bitti Bitmedi, Vedat Türkali, 640-LXXII
Yaşamına saygı duyduğum, kitaplarının çoğunu kütüphanemde barındırdığım yazarın bu kitabı bende düş kırıklığı yarattı.

Ele alınan konu, oldukça güncel... emperyalizmin dayattığı sıfatlarında, bir de Kürt ve Ermeni olduklarına dair bir ibare bulunan arkadaşlarımız, dostlarımız, bazıları kardeşten ayıramadıklarımızla ilgili konuda yazar, güzel ve tarihsel bir kurgu yakalamış.  

İyi güzel de romanın ana kahramanları Tarık ile Lüsi arasındaki ilişki ve güncel olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, bu, günümüzün moda hukuk deyimiyle hayatın doğal akışına oldukça aykırı ve baş döndürücü… yani romanda giriş var, gelişme yok, sonuç var.

Bu bir yana romanda damdan düşer gibi bazı bilgi notları var…

  • Hanlar Dizini: s.107’den 110’a
  • Sosyalist Hınçak Partisi Tüzüğü ve bazı Ermenice İsimlerin anlamları” s.127-128
ayrıca hala tartışılan bir takım konuları, yazar kendi yargısı mutlak, olarak sayfalara taşımış, dip not da yok…
  •  “İnsan kasabı Osman Ağa! İstiklal Mahkemelerinde astıramadıklarını (O) bu herife kestiriyormuş…” s.34

  • “Enver Paşa manyağı Basmacılar İsyanı’nda kendi buldu belasını. Daha önce Bakü’deki Mustafa Suphi’lerin Komünist Partisi’ne bir bildiri vermiştir. O bildiriyi yazanın Bolşevik Partisi’nde Yahudi kökenli Karl Radek olduğu bilinir. Bu katil İttihatçılar aslında Mason kulüpleriyle bağlantılıdır. “ s.124
  •  “Hıristiyanlık öncesinde Ermeniler arasında en yaygın inanış Zerdüştlük olmuş. Hatta ‘madağ’ denilen Zerdüştlüğe özgü kurban kesme âdetini hala yaşatan Ermeniler var.” S.134 (Notum: Kardeşlerim, bana bunun sevgi Sofrası olduğunu söylerler. Yanlışsa düzeltmenizi dilerim.)
  • “Werfel’in ‘Musa Dağında Kırk Gün’ 1933’de yayımlanınca bunun sadece Ermeni soykırımını anlatan değil, aynı zamanda ayak sesleri duyulmaya başlayan Yahudi soykırımına karşı da uyarıcı bir roman olduğu söyleniyordu.” S.144 (Notum: Çok eğilip bükülen ve yönlendirilen bir konu olduğu söylenir.  Yanlışsa düzeltmenizi dilerim.)
Öte yandan, tıpkı iki kitap önce yazımda başka bir yazar hakkında da değindiğim gibi, bu kitabın yazarı da üzülerek görüyorum ki, sosyalist geçmişine ve yaşamına ve sosyalist ahlaka aykırı olarak aşağıdaki satırları kitabına taşımış.
  • Dersimli demek. Kızılbaş Kürt’tür bunlar!” s.41
  •  “Enver Paşa manyağı Basmacılar İsyanı’nda kendi buldu belasını. Daha önce Bakü’deki Mustafa Suphi’lerin Komünist Partisi’ne bir bildiri vermiştir. O bildiriyi yazanın Bolşevik Partisi’nde Yahudi kökenli Karl Radek olduğu bilinir. Bu katil İttihatçılar aslında Mason kulüpleriyle bağlantılıdır. “ s.124
Sözlerimi kardeşim Oklap’ın aynı romanla ilgili yazısından bir alıntıyla, “Esas olarak kurguya dayalı bir anlatı biçimi olarak romanın, bu kadar karmaşık ve tarihsel bir sorunu çözmüş olduğu algısına kapılmadan okunması gerektiğini değerlendiriyorum.” diyerek bitirirken, bu kitabı okumanızı öneriyorum.
----------------------------------------------

Ayrıntı Yayınları, I.Baskı, 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder