Sadık Bey,
Pınar Kür, 552/ CXXII
----------------------------------------------------------------------------------
Yirmi dört saat içinde soluksuz
okuduğum bu kitapta,
Pınar Kür… kendini korumaya ve kollamaya odak öncelikli… gücün tek kıstas, paranın tek değer
olduğu… yaşamın her türlü karmaşık,
kıskançlık, korku, kaygı, kuruntu ve tedirginlik kaynaklı ormanında… her an
gelebilecek kariyer endişeli bir saldırıya karşı kariyer endişeli bir savunma
ağı geliştirmiş insanları, Türkiye’nin son altmış yıllık geçmişindeki olumsuz
gelişmeleri vurgulayarak anlatıyor.
Büyük
kuruluşların çalışma ortamları ile aynı kuruluşların sermayeleri ile
yaratılmış, koşulları dayatılmış, şimdilerde çay kaşığının sapıyla verdiğini kürekle geri alan kapitalizmin,
iki eski okul arkadaşının kin kokulu
beraberliklerinin döngüsü üzerine oturtulan bu kitaptan, derlediğim bazı
alıntılar ise aşağıda:
“Biri öğretmen oğluydu, lakabı
‘şayir’, ötekisi esnaf çocuğuydu,
lakabı, ‘le fou=aptal” . Ayrıcalıkların henüz parayla ölçülmediği ortam ve
zamandaydılar.” S.63-65
“Nurcan küçükken… onu sevip sevmediğini
hatırlamaya çalıştı ama Nuriye’nin yüzü canlandı birden… evladını sevme
ihtimali çok eskiden alınmıştı elinden.” S.11
”…güvenilir bir emektar… ‘vefakar’
bir simge olarak kalmış, sıfatı ‘en yakından’, ‘en eskiye’ dönmüştü’ .” S.16-17
“İşinde ilerlemek isteyen herkes gereğinden
fazla çalışması en azından öyle görünmesi gerektiğini biliyordu.” S.12
“Feridun’un bu kadar salakça ‘Allah
razı olsun’lara kapılmasını, döne döne kazıklandığını fark etmemesini bir türlü
aklı almıyordu.” S.102
“Semiramis, Paris’te… doğuştan hak
olarak bellenmiş, sorgulamayı kimsenin düşünmediği, nefes almak, su içmek kadar
doğal bir kişilik özgürlüğünü… kullanıyordu.” S.162
“Balık pazarını hiç bu kadar erkek
ağırlıklı görmemiştim.” S.23 “… o,
Türkiye’nin boğucu ortamından kaçtı. Senin de gelmeni bekliyordu. Ama sen
Ertuğrul’a ihanet etmişlik duygusundan, bunun yarattığı suçlıluktan bir türlü
kurtulamadığın için, Ertuğrul da kızı sana hibe etmiş gibi üstten alarak bu
duyguyu alabildiğine körüklediği için… sen de ondan kaçtın… sınıf arkadaşınla
arandaki sınıf farkının farkında değil miydin? … O, paranın verdiği özgüvenle
seni rahatça kullanıyor ve eziyordu. Semiramis’i elinden aldığında bile…
sevdiği ama bir türlü istediği gibi sahip olamadığı kızı arkadaşına, sana
kaptırdığı gerçeğini… ömür boyu gizli bir kin olarak üretecek… s.86… ama sen değil o böbürlenecekti.” S.157
“Geçmişinden gururu, geleceğinden
umudu olmayan bir adam… olarak ” s.25 “O
zaman anladım ki, en azından ben, vebayla mücadele ettiğimi sandığım o uzun
yıllar boyunca bir vebalı olmaktan öteye gidememiştim.” S.35
--------------------------------------
Can
Yayınları, Eylül 2016, 1. Basım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder