18 Aralık 2017 Pazartesi



Ardıç Ağacının Altında, Selçuk Altun, 611/ CLII
------------------------------------------------------------------------------------

Selçuk Altun’un bu kitabı için aldığım notlara, önce 03 Mart 2016’da ölen yazar ve eleştirmen Ahmet Oktay’a ilişkin 04 Mart 2016 tarihli Cumhuriyet’in 17. sayfasından bir alıntı ile sonra da kitaptan özellikle başa yerleştirdiğim bir alıntı ile başlamak istiyorum.
Okur üretiliyor… Kitap dergilerini inceleyelim, şunu saptayacaksınız hemen: Daha romanlar, v.b. piyasaya çıkmadan, haklarında önceden yazılmış ‘eleştiriler’ yayımlanıyor. Yani okurlara ‘alıcılara’ o kitapları nasıl okumaları öğretiliyor… bu aynı zamanda bir ‘ideoloji’ üretimidir. Mesele Dergisi, Şubat 2007”
--o—
“… burada sana azami bilgi verilir, gerisi sana kalmıştır; alacağın ek bilgiler ve başvurular, gözlemlerin ve diğer okuyacaklarınla sen, senin en değerli yazarı olacaksın… “ s.61
Kendisi de kitabın kahramanı Erkan gibi bibliyofil, koleksiyoncu ve estet ama Erkan gibi narsist mi, onu bilmediğim, bilemediğim… Erkan’ın lunapark aynaları gibi boy değiştiren, boyut değiştiren, hatta Erkan’ın kırılıp yerlere saçılmış ayna parçalarına bile yansıyan Selçuk Altun’un; aslında bir biyografiler derlemesi olan,  polisiye olması gereken ve keşke ve sadece polisiye biçiminde işlenseydi çok da iyi olabilecek bu kitabı, beş bölümden oluşuyor. Ve Erkan ‘…bütün yüceliği!’ ile… aynı biçimde, sürekli olarak, bidüziye, tekdüze, monoton, yeknesak, devamlı olarak bize şunu söylüyor!  
 “ O iki ezik beni manen ve madden yıpratmak istemişse başarısız olmuş sayılmazlar…” s.8 “ Estet, ‘ Güzelden anlayan ve güzeli en yüce değer kılan kimse,’… sözcük Batı’da ‘aesthete’ diye vaftiz edilmişti ve ‘a’ ile ‘e’ harfinin arka arkaya gelmesi bile ilahi bir ayrıcalıktı.” S.68 “ Bir kitap olabilmek isterdim, tutkuyla okunan bir kitap. “ s.107 “ Analı babalı büyüdüğüm halde çocukluğumu yaşayamadım!” s.130 “ ‘ Ancak bir yara kendi sesiyle konuşur.’… ‘ Cennete giderim ama cehennemi de götürürüm! ‘ s.168
I.            Bölüm ERKAN, 1. sayfadan, 124. sayfaya kadar yazarın Cumhuriyet Kitap’ta yazdığı, KİTAP İÇİN notlarından oluşuyor ki; herhalde aldığı notları bu KİTAP İÇİN aldığı notlar ve hazırlıkmış! Bölümdeki hemen her sayfa, bilgisunardan kolaylıkla bulabileceğimiz başkalarının biyografileri, olay ve yerlerin tarihi ile örülmüş.
II.          Bölüm TANER, Erkan’ın oğlunu anlatan, 125. sayfadan, 199. sayfaya kadar KİTAP İÇİN notları ile devam eden, gerçek yaşam öykülerinden ulanan kurmaca yaşam öyküleri eşliğindeki bölümde, eyvah yeni bir Erkan daha aynadan yansırken, işe biraz kurgu da giriyor.
III.        Bölüm ZİHNİ, 201. sayfadan, 221. sayfaya kadar süren ilk iki sayfası yine KİTAP İÇİN notlarından oluşan, yirmi sayfa içinde, bir çırpıda gizem ve cinayetin çözüldüğü bölüm, kitabın kokusundan uzak, konusunu yansıtan tek bölümü.
IV.         Bölüm EKREM, 223. ve 237. sayfalarda kendisini daha önce bir türlü tanıdığımız,  Erkan’ın sırdaşı, yoldaşı, kasası, masası Ekrem için yazılmış bu iç tanıtım bölümüne III. Bölümden sonra pek gerek yok ama sırf bir narsistin dünyasını yansıtan aşağıdaki sözler için bile okumaya değer mi, bilmem?  
 “ Özel bir insan olan patronuyla ilk üç harfinin aynı olmasının, ona gizemli bir misyon yüklediği inancındaydı.” S.235
V.            “ ‘ Günahı terk etmek, tövbe etmekten daha kolay bir ameldir’ “ s.239 Sulu gözlü Yeşilçam filmlerinin kamera ışıkları altında Hz. Ali’nin bu sözleriyle başlayan  bölümün sonunda, çok şükür kitabın bitmesiyle “ Allah, Erkan’ın kimliğinde bütün narsistleri ıslah etsin! “ der…
Ve son olarak, her nedense konusu bakımından Hasan Gören’in ilk romanı, ZAN’ı hatırlatan bu kitapta oldukça yoğun bir kibir kokusu var ki… bir yazarın, belli bir dünya görüşünün sahibi olması, onun nesnel bir yapıt üretmesini ve tadını kaçırmamasını engellemez diyerek, bu kitapla ilgili söyleyeceklerimi aşağıdaki alıntı ile bitiriyorum.

“ Samuel Beckett ‘ Dene, becereme. Olsun. Yeniden dene, yine becereme. Daha iyi becereme’ “ s. 231

18.12. 2017 mehmetealtin, https://iskenderiyekutuphanesi.blogspot.com.tr/
-------------------------------------- 

T. İş Bankası Kültür Yayınları, 2. Baskı, Kasım 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder