Seher, Selahattin Demirtaş, 802-45/ CLI
------------------------------------------------------------------------------------
Yazı, bazen
damlaya, damlaya, bazen de sel olur yolunu bulur. Selahattin Demirtaş’ın da
günlük hayattan ve anılarından biriktirip çıkınında sakladığı öykülerde
biçimlenen yazıları da parmaklıkların arasından süzülüp yüz kırk sayfalık bir
öyküler demeti olarak önümüzde birikmiş. Elimi soktuğumda içimin ısındığı, en/çok/fazla
ya da birer faz fazla, beğendiğim öyküleri koyu harflerle belirlediğim, “Katledilen
ve Şiddet Mağduru Bütün Kadınlara”
armağan edilen bu kitap, kocakaragözlü bir güzele, gül desteleri ile kapağında
resmedilmiş. Tarih kadar yalnızlığımızda, Asuman’ın hayalinde, Halep’te
patlayan bomba mı, bağnazlığın kara dili mi, yoksa beli mi aldı canını Seher’in?
Hele bir bakın derim.
İçimizdeki
Erkek
“ Kof kabadayılık
taslayan hemcinsim serçeye… ‘ önce içindeki erkeği öldürmen lazım’ dedim.” S.17
Seher
“ Üç erkek,
akşamüstü ormanda hayallerini çaldı Seher’in. Üç erkek de gece yarısı boş bir
arazide canını aldı Seher’in. “ s.32
Bildiğiniz
Gibi Değil
“ … kıvrımlarına
takılmış güneşi almak istercesine elim kendiliğinden gitti saçlarına.
Saçlarındaki bütün güneşi topladım avuçlarıma. “ s.57
Cezaevi
Mektup Okuma Komisyonuna Mektup
“ Küçüklüğümde
sabahları hep annemin piyano sesiyle uyanırdık… büyüyünce anam ‘Lan sen salak
mısın oğlum?’ dedi. ‘ Ne piaynosu; bildiğin dikiş makinası bu, eve ek gelir
olsun diye dikiş dikiyorum ben.’” S.70 “…babam şiir gibi küfreder. Bir
defasında küfürsüz konuşunca arkadaşı alınmıştı.” S.71
Halep Ezmesi
“ Halep’te öğlen
patlayan bomba, aynı saatlerde Sidney’de akşam yemeğinde olan Avustralya ahalisinde
aynı etkiyi yapmamış gibi duruyor zaten. “ s.83
Ah, Asuman!
“ ‘gözlerimizi
kapatınca kendimizden bile saklarız hayallerimizi. İçimizdeki gerçek biz, o
hayaldeki biziz aslında…’” s.98
Annemle
Hesaplaşmalar
“ Senin bir adet
mutluluk üretmeyi planladğın yoğurttan biz iki adet mutluluk üretmiş olduk… “
s.107
Tarih Kadar Yalnız
“ Düşünsene, sosyal
ve sınıfsal açıdan yükselmek, uzaya doğru ilerlemek gibi adeta. Yükseldikçe
canlı sayısı azalıyor. “ s.118
11.12. 2017 mehmetealtin, https://iskenderiyekutuphanesi.blogspot.com.tr/
--------------------------------------
DipNot Yayınları,
4. Baskı Ekim 2017,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder