14 Nisan 2019 Pazar



Sempatizan, Viet Thanh Nguyen, 742/CLXXXVI

Çeviri: Duygu Akın

Ben, Fransız rahipten olma, Vietnamlı kadından doğma, Amerikan üniversitelerinden eğitimli, Saygon’da Ulusal Polis Teşkilatında görevli, (Đảng Cộng sản Việt Nam)= Vietnam Komünist Partisi, VKP üyesi, köstebek ajan, çift yüzlü, Yüzbaşı…

Bu kitap,

Köy muhtarı babası, komünist yerel yönetim tarafından kurşuna dizilmiş, bu nedenle komünistlerden nefret etmiş, Guam’daki özel kuvvetlerde eğitilmiş, “ biz, Üç Silahşorlar ’den, “ ‘ölümden kurtardığım dostum Bon’a,

VKP’de üst düzey çekirdek kadro üyesi devrimciye, ne istersem yapacak bir kişiye, cümlenin kuvvetine, kelimenin ağırlığına değer veren bir yazara, ne istediğimi benden daha iyi bilen kardeşime, partinin talimatlarını bana ileten sırdaşıma, bana işkence etmiş zalim sorgulayıcım, “ biz, Üç Silahşorlar ’den, “  dostum Man’a

itiraflarımdır.

Tipik bir Amerikan bestseller kapağını taşıyan bu kitap bol Amerikan savaş güzellemeleri ile dolu olacağı endişesi içinde bana itici gelirken almamak, yazarı Vietnamlı olduğu ve övüldüğü için çekici gelirken almak, konusunda çok bocaladım. İyi ki de almışım.

“Hollywood, erdemli bir figüran olmaktansa kötü ve kaybeden adam kahramanı olmanın ‘seyirciye daha çekici’ daha iyi olduğunu kavramıştı. ‘Amerika’nın günün birinde açacağı bir sonraki savaşın ön hikâyesini de şimdiden bünyesinde taşıyan… s.226’ … senaryoda yoksul, şeytanî ya da yoz rollerindeki Vietnamlılar, tarafı ne olursa olsun, zavallı görünecek, sarı iyi insanları, sarı kötü insanlardan kurtaran, kaybeden beyaz adamın destanına hammadde kılınacaktı.” S.170

Evet, bu kitabın yazarı, Viet Thanh Nguyen Vietnamlı olsa da o bir Amerikan vatandaşı. İngilizce yazılan ve Amerika’da basılan Vietnam Savaşı ile ilgili bu romanı,  bir Vietnamlının bakış açısından yazıldığı için de çok değerli… ve bu nedenle de Türkiye’de basılan Vietnam Edebiyatına ait bir kitap olarak değerlendirilebilir.  Bunu böyle diyorum, çünkü, sokaklarında Ho, Ho, Ho Chi Minh… bir, iki, üç, daha fazla Vietnam… Ernesto'ya bin selam diye bağırıp andığımız Vietnam Savaşı, Türkiye’nin siyasal geçmişinde derin izler bırakmasına rağmen maalesef bu savaş hakkında Türkiye’de basılan bir roman yok gibidir, hatta Vietnam Edebiyatı hakkında basılmış ve bilinen kitap yok gibidir. Bu nedenle de Türkiye’de basılan bir Vietnam romanı olarak değerlendirilebilir.

Sempatizan, manşetten de anlaşılacağı gibi, babası Fransız, annesi Vietnamlı olduğu için çift kimlikli… bünyesinde taşıdığı ve aldığı eğitim nedeniyle doğu ve batı kültürleri arasında çift kimlikli… Güney Vietnam Ordusuna bağlı polis teşkilatında görevli Vietnamlı komünist bir ajanın, çift kimlikli bir köstebeğin Vietnam’da başlayan, savaş sonunda Amerika’da görevlendirilerek adeta bir sürgün hayatı ile devam eden… aksine talimatlara rağmen kişisel ve özel kararı nedeniyle tekrar Vietnam’a doğru sürüklenen öyküsünü anlatıyor.
“… öğrencilik yıllarımda ırkım yüzünden yabancılık hissetmemiştim. Misafir muamelesi görüyordum. Şimdi ise Amerikalı olduğum halde yabancı sayılıyordum.” S.162
Hem Batılı, hem Doğulu, ne Batılı, ne Doğulu iki arada bir derede kalmışlığın dayanılmaz acısı ile… yıkıma uğrayanların, kaybedenlerin ayakta kalma uğruna değiştirdikleri kimlikler, kazananların yeni iktidarında değiştirilen kimliklerle, zulmedilenlerin zulmünde şekillenen günlükler üzerinden yürüyen, çok katmanlı kitabın satırlarında, savaşın taşıdığı son derecede acı olayların bazılarını okuduktan sonra belleklerden silip atılması ise çok zorlaşıyor.

Komünistler kazanmadan önce bizi yabancılar mağdur ediyor, dehşete sürüklüyor ve küçük düşürüyordu. Şimdi ise kendi halkımız… bu da bir gelişme sayılır herhalde?’” s.193
“ Sonunda anladığım, devrimimizin nasıl siyasi değişimin öncü birliği olmaktan çıkıp, iktidar ve güç istifçiliğinin artçı birliğine dönüştüğüdür…  ‘Hiçbir şey özgürlük ve bağımsızlıktan değerli olmasa da, hiçbir şey aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlıktan değerlidir de.’” S.461

Çevirmen Duygu Akın kusursuz çevirisi ile kitabın belleklerde derin bir iz bırakmasında önemli bir katkıda bulunuyor. Kalın kitapla, tasasız ve sağlıkla…

14.04.2019 mehmetealtin,
Kafka/Epsilon Yayınevi, 1. Baskı, Kasım 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder