Top, Gulam Hüseyin Sâedi, 232/ CXLVIII
------------------------------------------------------------------------------------
Kendisini bu kitabı ile iyi ki de tanıma fırsatı
bulduğum, İranlı, Azerî kökenli Gulam Hüseyin Sâedi’yi, “Farsçayı şeker,
Türkçeyi hüner kılan” kitabın karı koca çevirmenleri, Makbule Aras ile Ferhad
Elvazi ikilisinden F.Elvazi, kitabın sayfa 5’den 11’e kadar olan sayfalarında
Sâedi’yi altını çizdiğim satırlarda bakın nasıl anlatıyor…
“Çocukluğundan
beri edebiyata meraklı olan merakı yüzünden, Türkçe duvar gazetesi çıkardığı
için okul müdürünün ceza olarak herkesin gözü önünde gazeteyi kendisine
yedirdiği acıyla anlatan Gulam Hüseyin Sâedi, ünlü çocuk kitapları yazarı Samed
Behrengi’nin çocuk edebiyatına yönelmesinde de büyük etkisi olmuştur. Eserlerinde
görsel dil çok güçlüdür ve olayları o kadar detaylı anlatır ki, okuyucu
kendisini olayların ortasında bulur ve parçasına dönüşür. Sâedi’nin Beyel Ağıtçıları
adlı öykü kitabındaki, ‘her öyküsü ayrı bir film,’ “İnek” adlı öyküsünden uyarlanan, aynı adı
taşıyan filmi, İran sinemasının en önemli filmlerinden sayılır. Öyle ki, İran
sineması üzerinde bilgili pek çok kişi İran sinema tarihini İnek’ten önce
İnek’ten sonra diye anlatır.”
Romana konu olaylar zinciri, 1900’lerin başında
hanedanların yönettiği monarşik sistemden, meşrutiyete geçme sancıları içindeki
İran’daki Güney Azerbaycan topraklarında geçiyor.
Ancak bu süreçte en çok zararı, farklı siyasi
grupların kendi menfaatlerini gözeterek attıkları adımlar altında ezilen halk
görmekte ve halk, işgalci Ruslar, Monarşi yanlıları, din adamları ve
Meşrutiyetçiler arasındaki çapraz ateşin altında kalmaktadır. Halk kime
güveneceğini, kendisini nasıl koruyacağını bilememektedir. Sözünü ettiğim halk,
göçerler, kıt kanaat yaşayan, yoksul obalılardır. Kısacası,
romanda tarih boyunca hep yaşanagelen kitle
kırım ve kıyımlarına örnek bir olay anlatılmaktadır. Nitekim romanın ana karakteri Haşim Hoca,
bir yandan din ve duygu sömürüsüyle elde ettiği her birinde yüzlerce koyununu emanet
ettiği obaları karşı karşıya getirmemeye çalışırken, bir yandan da obaların düşmanı
Top’un sahibi işgal kuvvetlerine yaranmaya çalışmaktadır. Ancak olaylar hocanın beklemediği şekilde
gelişir ve Hocanın çevirdiği dolapların farkına varanlar sayesinde obalar
birleşir ve düşmana karşı savaşırken düşman da Haşim Hoca’yı rehin alıyor.
Romanda Haşim Hoca’nın da bir diğer hocanın da
elinde Hz. Ali taraftarlarının siyah yas bayrağı vardır… ama bayrağı taşıma
nedenleri farklıdır.
Romandaki Top
adı, aklınıza ilk geldiği gibi bir oyun topu değil silahtır. Yazar topun oyun
çağrışımından faydalanarak onu romandaki oyunlara dair bir eğretilemeye(=metafor)
dönüştürmektedir. Top, oynanan oyunların bir eğretilemesidir. Top
eser boyunca yer değiştirir, bu da sanki duruma göre hedefin de değişkenliğinin
eğretilemesi gibidir. Öte yandan tarihsel olarak düşünüldüğünde İran
meşrutiyetinin ilanı süreci epey sancılı geçmiş akabinde de Şah, bütün
Meşrutiyetçileri cezalandırmak üzere meclisi toplarla yerle bir etmiştir, top
siyasi olarak meşrutiyeti yok eden totaliter güçlerin de eğretilemesidir.
Romanın kurgusu,
yazarın sinemaya olan düşkünlüğünden olsa gerek adeta bir senaryo gibidir.
Sahneler titizlikle anlatılmış ve açıklanmış, kişilerin konuşmalarının beden
diline uygun fon yaratılmıştır.
“ … Hoca, Mir
Haşim yükünü tutmuş. Hazreti Ali’nin evladını onların felaketini de ticaretine
alet etmiş. Der ki; ‘ … bütün beldeleri gezdim, obaların hepsinde bulundum.
Hepsi beni tanırlar… Onlara Hz.Ali’nin başına gelenleri anlatıp durdum. Bunca
yılın sonunda, bu sayede, şimdi her
obada beş altı yüz koyunum oldu.’” S.20 “ Kemalan biliyor ki, malı ok olanın
derdi de ok olur.” S.51 “ Hoca: ‘ Sen bu yaptıınla öbür dünyanın sevabını
kazandın.’… adam ‘ Boş ver öbür tarafı, sevap yerin dibine batsın! Peynie ekmek,
sevaptan daha ok lazım bana!’” s.89
Not: Kitabın çeviriye temel alınan
baskısı, “İntisharat-é Nil, 1972, Tahran”’ ı aradığımda karşıma çıkanlar
aşağıdaki gibidir.
20. 10. 2017 mehmetealtin
--------------------------------------
Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı,
Mayıs 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder