Kura Irmağı’nın Kıyısında, Tamara Pur, 635 / CXLVII
------------------------------------------------------------------------------------
Atayurdu Gürcistan olan, Burgazadaşım Tamara Pur’un bana
da imzalama nezaketini gösterdiği kitabının adını görünce, şunu dedim
kendime… “Şimdi Tamara Pur, o güçlü kalemiyle, babaannesi ile yaptığı sohbetlerde
sofrayı yöneten tamada, Gürcülerde kadın olmasa dahi… babaannesini, kitabının
sözcüklerini yöneten edebi bir tamada kılıp, ailesinin ve babaannesinin Kura
Irmağı’nın, tatlı suları ile beslenen anılarını, geçmişinin günlerini ve kurgusunu,
Tiflis finüculerinin üst durağındaki, insanda
korunup kollamaya alınmış duygusu uyandıran lokantada, haçapuriyle yoğurup, o
güzelim Gürcü şaraplarıyla sulayıp, babaannesinin ihtiyar dudaklarından Tiflis’in
yollarındaki izlere kim bilir nasıl yansıtmıştır? ”
Ancak, kitap ne yazık ki, bundan çok uzak… yazar, kitabında anı ve duygularını
anlatırken, bunları meydana getiren her türlü nesne, çevre, etki ve
etmenlerinden arındırmış. Sanki anlatılacakların anlatılamadığı, biçim
öncelikli utangaç bir anılar demeti oluşturmuş.
Ama ben, inanıyorum ki ön hazırlığını bu kitapla
yapılan, yaşam öyküsü Sovyet Devrimi sonrasına kadar dayanan, bağrından Stalin
gibi bir fenomeni de çıkaran, Sovyet Devrimi sonrasındaki Gürcistan’dan Türkiye’ye
bir gurup dindaşı ile gelen babaanne Tamara’nın, anayurdu Gürcistan’dan
başlayıp, Türkiye’ye, İsrail’e ve yeniden Türkiye’ye kadar uzanan yolculuğunun
romanını, torunu Tamara Pur, tıpkı bir gün Metin Arditi’nin Tuquetto’sunun
güzelliğindeki gibi, bizlere armağan edecek.
Kitapta tadı damağımda kalan satırlar ise
şunlar;
“Burası Allah’ın
kendisi için ayırdığı yer ona adanmış topraklarıdır,” s.27 Alıntı “ Nehrin
rengini de bu peteklerden süzülüp suya karışan baldan aldığını… “Kura
Irmağı’nın arkasındaki iri gövdeli ağaçların kovuklarının bal petekleriyle dolu
olduğunu söylerlerdi.” s. Önsöz
“ Katlis Deda’yla
vedalaşmak istedim. Ulusal Gürcü kıyafetleri içindeki bu kadın heykelin yanına
çıktım. Bir elinde dostlara sunmak için şarap kâsesi diğer elinde düşmanlar
için bir kılıç vardı. “ s.59
02.10. 2017 mehmetealtin,
--------------------------------------
Destek Yayınları, Nisan 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder