Kış Uykusu,
Goli Taraghi, 222/ CXXV
----------------------------------------------------------------------------------
İran’da İslam adına
hareket eden Şah karşıtı guruplar ile “yetmez
ama ‘Evet’” diyerek onlara destek veren Komünist TUDEH partisi dâhil
solcular, Pehlevî Hanedanı’nın devrilmesinden sonra, son kullanım tarihleri
bittiğinden, Humeyni ve yandaşlarının iktidar hedefleri içinde temizlenmeye
başlandılar.
Ne demiştik? “ Faşizm,… ya bir hükümet darbesi ile ya barışçı(!)
Bir yolla, ya gaddarca ya da tatlı sert bir biçimde gelir…” der, Georgi Dimitrov
O günleri an be an yaşayıp sonra Fransa’ya iltica
eden Goli Taraghi de bu romanında, Faşizmin…
·
tek
tip ve sesliliğini ve ülkenin üzerine saldığı kasveti:
“ Ahmedî Bey,… Başların, kalabalığına doğru baktı.
Dış görünüşler aynı. Bütün yüzler birbirine bitişik, tek renk, aynı. Bütün
eller itaatkâr, birleşik….” S.15
·
Ayak
seslerini:
“ Bu elleri, görmüştü, tanıyordu… bu ellerdi taşı
kafasına atan… o elleri görüyordu, pencere camlarında, otobüste, ekmekçiden
ekmek alan ellerde, selam veren ellerde; yazıyorlardı, sayıyorlardı, ibadet
ediyorlardı.” S.18
“ Celilî Bey,’ Tehlike havada, saçılmakta,
içtiğimiz suda, duyduğumuz seste, görülmüyor ama var.’” S.19
·
Halkı
kutuplaştıran eylemleri karşısında, yaşanan endişelerle beraber hayatla
boğuşan, gittikçe zorlaşan koşullar karşısında yaşamayı sürdürmekten başka
seçeneği olmayan sıradan insanlarının hayatını:
“ Enverî
Bey’in… dayak yediği o geceden beri bu gözler hep aklındaydı. Birbirine bakan
pencerelerden biri açıktı. Penceredeki biri, yediği dayağa şahit olmuş,
sessizce olup biteni izlemişti.” S.23
“ Ahmedî Bey,…Onlar beni yalnız bırakmazlar. Biz
hep birlikteyken güçlüyüz.” S.24
·
Giderek ‘halkı’
kendine ve ülkesine yabancılaştıran, geçmişini ve sevgisini kaybettiren edilgen
baskısı ile
“ Haydarî Bey,… fotoğraftakiler arasında kendisini
bulamıyordu. Bir şey, bütün uzuvlarını birbirinden ayırmıştı ve o, bedeninin
sınırlarını çizemiyordu.” S.26
“ Adam, ‘ Ben hiçbir şey bilmiyorum. Bana ne. Şunu
biliyorum ki tren durdu. Belki hareket eder, belki de etmez, belki hareket eder
ve yine durur. Belki de burada kalmamız gerekir.’ Dedi” s.50
İran’ın o günlerdeki kırılma noktasına adım adım
nasıl ilerlediğini, yedi eski dostun hüzün dolu ihtiyarlık günleri üzerinden,
oldukça kinayeli ama bir o kadar açık ve arı bir dille anlatıyor.
Bu
kitabın da bir bakın bakalım sayfalarına ve satır aralarına… ve okurken, Kış Uykusu’ndan uyanın da, okuduğunuz
gazeteden, giyiminize, kullandığınız dile kadar kim, sizi hangi pencereden
gözetliyor ve sizi hangi kuytu köşede pusuya yatmış bekliyor?
-------------------------------------- .
Yapı
Kredi Yayınları, Mayıs 2016, 1. Basım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder