4 Eylül 2016 Pazar

Yağmur Dinecek Kimse Bilmeyecek, Harun Candan,  799-41/CXVIII
----------------------------------------------------------------------------------
Kendisi ile yeni tanıştığım Harun Candan’ın bu kitabı, bindiği gemide kendisinden sigarasını yakmak için çakmak isteyen güzel bir kadının etkisi altında indiği bir adada, karanlık bir geceyle başlıyor, yağmurlu ve karanlık ortamda karanlık bir şekilde gelişiyor, karanlık sebep sonuç ilişkileri içinde karanlıkla sonuçlanıyor.

Kitap boyunca süregelen bu karanlıkta, roman kahramanının bir banka müfettişi olup olmadığı konusunda ise şüpheye düştüğümü söylemeliyim. Öyle ki, eğitim, bilgi ve birikimleri ile geçirdikleri sınavlar yanında, analitik düşünce yöntemleri ve  güçlü bellek ve zekâları ile daima göze çarpan bu meslek gurubu; kitaptaki banka müfettişinin teftiş ettiği şube ve personeli ile samimiyet dışında laubali davranışları ve evli olmasına rağmen etik olmayan ilişkisi ile daha da hafife alınmış adeta… hadi canım sen de... Neymiş? Yaşadığı hayattan, evliliğinden bıkmış da fırsatını bulsa eşini de işini de bırakıp yeni bir hayata başlayacakmış…

 “Yıllar süren durağanlığın ve sıkıcılığın ardından ofis masasına mahkûm bir ömrün korkusu ile ilk fırsatta müfettiş olmuştum.” S.9
“Pek çok güzel kadın vardı. Ancak güzellikten öte, beni vuran başka bir şey olmalıydı.” S.15
“’hayatın ne getireceğini bilmeden savrulup gidiyoruz. Haritamız olsa neye yarar. Bence herkes biraz kâşif sayılır.’” S.17
Hoş diyeceksiniz ki tekerleğin icadından öte kadim tarihten bugüne biz ne akıllı, iş bilir ve kendince uyanık erkekler gördük, bir kadının kirpiğinde debelenen ama insaf… kitaptaki müfettiş aynı zamanda dikkatsiz ve sarsak. Gözünün önünde gelişen olayları görüp analiz edecek hali de yok. Kadını kaçışı için bir olanak olarak gördüğünden onun dışında hiçbir şeyle ve kimseyle ilgilenmiyor. Aslında onunla doğru dürüst ilgilenmiyor, onu tanımaya çalışmıyor. Geçmişini bilmediği gibi bugünü hakkında da bir bilgisi yok. Eşi dostu, hatta bir sevgilisi var mı diye bile sormuyor. Zihni ve bedeni çabuk yoruluyor, bazı ayrıntıları kolaylıkla yakalıyor ancak onları birleştirmekle çok fazla uğraşmıyor.  Bir müfettiş böyle mi davranır?  

“… gülüşünün kıvrımlarında saklı bazı eski hatıralar beni korkutmuyor değildi… s.50… Tek sorun, gizemli bir yabancıyken duygularını paylaşma evresinde haddinden hızlı bir şekilde geçiş yapmasıydı.” S.53  “Tüm o romantik dakikalar, duygusallık ve diğer sıcak beklentiler yağmurla karışıp erimişti”.s.67
Yağmur Dinecek Kimse Bilmeyecek, karanlık ve soğukkanlı atmosferiyle oldukça farklı bir roman ve iyi işlenip, günümüz Türkiye’sinin sosyo ekonomik koşulları içinde ve her şey ortadayken polisin ve jandarmanın olayı çözememesi kitaptaki bir başka sarkmayken bunun üzerinden Aziz Nesin’e rakip bir roman da ortaya çıkabilirdi.

Sonuç olarak iyi niyetli bir çabanın ürünü olan bu roman için yukarıda yazdıklarım, dost acı söyler dilinden…

Bir de siz değerlendirin demek de boynumuzun borcudur haddimizi bilerekten…
-------------------------------------- 

İletişim Yayınları, 2016, 1. Basım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder