Yağmur Dinecek Kimse
Bilmeyecek, Harun Candan, 799-41/CXVIII
----------------------------------------------------------------------------------
Kendisi ile yeni tanıştığım Harun Candan’ın bu kitabı, bindiği
gemide kendisinden sigarasını yakmak için çakmak isteyen güzel bir kadının
etkisi altında indiği bir adada, karanlık bir geceyle başlıyor, yağmurlu ve karanlık
ortamda karanlık bir şekilde gelişiyor, karanlık sebep sonuç ilişkileri içinde
karanlıkla sonuçlanıyor.
Kitap boyunca süregelen bu karanlıkta, roman kahramanının
bir banka müfettişi olup olmadığı konusunda ise şüpheye düştüğümü söylemeliyim.
Öyle ki, eğitim, bilgi ve birikimleri ile geçirdikleri sınavlar yanında,
analitik düşünce yöntemleri ve güçlü bellek
ve zekâları ile daima göze çarpan bu meslek gurubu; kitaptaki banka müfettişinin
teftiş ettiği şube ve personeli ile samimiyet dışında laubali davranışları ve evli
olmasına rağmen etik olmayan ilişkisi ile daha da hafife alınmış adeta… hadi
canım sen de... Neymiş? Yaşadığı
hayattan, evliliğinden bıkmış da fırsatını bulsa eşini de işini de bırakıp yeni
bir hayata başlayacakmış…
“Yıllar süren durağanlığın ve sıkıcılığın
ardından ofis masasına mahkûm bir ömrün korkusu ile ilk fırsatta müfettiş
olmuştum.” S.9
“Pek çok güzel kadın vardı. Ancak güzellikten öte, beni vuran
başka bir şey olmalıydı.” S.15
“’hayatın ne getireceğini bilmeden savrulup gidiyoruz.
Haritamız olsa neye yarar. Bence herkes biraz kâşif sayılır.’” S.17
Hoş
diyeceksiniz ki tekerleğin icadından öte kadim tarihten bugüne biz ne akıllı,
iş bilir ve kendince uyanık erkekler gördük, bir kadının kirpiğinde debelenen ama
insaf… kitaptaki müfettiş aynı zamanda dikkatsiz ve sarsak. Gözünün önünde
gelişen olayları görüp analiz edecek hali de yok. Kadını kaçışı için bir olanak
olarak gördüğünden onun dışında hiçbir şeyle ve kimseyle ilgilenmiyor. Aslında onunla
doğru dürüst ilgilenmiyor, onu tanımaya çalışmıyor. Geçmişini bilmediği gibi
bugünü hakkında da bir bilgisi yok. Eşi dostu, hatta bir sevgilisi var mı diye
bile sormuyor. Zihni ve bedeni çabuk
yoruluyor, bazı ayrıntıları kolaylıkla yakalıyor ancak onları birleştirmekle
çok fazla uğraşmıyor. Bir
müfettiş böyle mi davranır?
“… gülüşünün kıvrımlarında saklı bazı eski hatıralar beni
korkutmuyor değildi… s.50… Tek sorun, gizemli bir yabancıyken duygularını
paylaşma evresinde haddinden hızlı bir şekilde geçiş yapmasıydı.” S.53 “Tüm o romantik dakikalar, duygusallık ve
diğer sıcak beklentiler yağmurla karışıp erimişti”.s.67
Yağmur Dinecek Kimse Bilmeyecek, karanlık ve soğukkanlı atmosferiyle oldukça farklı bir roman
ve iyi işlenip, günümüz Türkiye’sinin sosyo ekonomik koşulları içinde ve her
şey ortadayken polisin ve jandarmanın olayı çözememesi kitaptaki bir başka
sarkmayken bunun üzerinden Aziz Nesin’e rakip bir roman da ortaya çıkabilirdi.
Sonuç olarak iyi
niyetli bir çabanın ürünü olan bu roman için yukarıda yazdıklarım, dost acı
söyler dilinden…
Bir
de siz değerlendirin demek de boynumuzun borcudur haddimizi bilerekten…
--------------------------------------
İletişim
Yayınları, 2016, 1. Basım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder