----------------------------------------------------------------------------------
Sıra dışı öykülerin müthiş bir zekânın ellerinde nasıl
yoğrulduğunu, alayın, ironinin yoğrulduğu kapta cıvıklığa dönüşmeden nasıl
güzel bir ağzı bozukluğa dönüştüğünü görmek ve duymak istiyorsanız ki, bu bana
Hakan Bıçakçı’nın üslubunu da hatırlattı, bu kitabı mutlaka okuyun.
Kitabı ilk okuyuşta biraz irkilip ‘bu ne ya!’ diye başlayabilirsiniz ama eminim ki, bu kitabı, okudukça
sizi çok saracak.
İşte okuduğum nüshadaki farklı bir öykücünün kaleminden
beni saran farklılıklar:
·
“Sanal satış mağazasından mı arıyorsunuz?... Küfrettim. Bu
sefer anasıyla sözel bir beraberliğimiz oldu… Telefondaki devam etti.
‘İsterseniz annemle tanıştırabilirim’ dedi… Ateist olmama rağmen suphanallah,
çektim.” S.38
·
“Önümdeki plakada ‘Plüton Köyü İhtiyar Heyeti 2.Sıra Adayı
Aris 18 Temmuz 2010 tarihinde burada oturmuştu. Bu etten heykel, 1981 yılında
terli bir gecede babası XVII. Kirkor tarafından annesi Sosin Hatun’un rahminde
işlenmiştir. Lütfendokunmayın. Heykelinüstüneçıkıpfotoğrafçekmeyin!” s.50
·
“’Bakın gençler buna Pi sayısı derler’ dedi. Güldük ç
harfi eksik hocam. Sıfatınızla dalga geçmeyin diye geçirdi öğretmen.” S.83
·
“Ezanlar ve çanlar. İşte bunlar dünden kalan. Küf tutmuş
sescağızlar.” S.87
--------------------------------------
Alakarga Yayıncılık,
Ekim 2015, 1. Basım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder