Hikâyede
büyük boşluklar var, Hakan Bıçakcı, 727-24 / LXXXXIII
-------------------------------------------------------------------
Hakan Bıçakçı’ nın bu öykü kitabının hikâyelerinde
boşluklar, arkalarında da başka bir dünya var.
Diğer deyişle Bıçakçı, daha önce hakkında yazdığım
cümleleri yinelemek gerekirse müthiş bir gözlem gücünü de yanına alarak hepimizin
temiz, düzenli ve güzel tutmaya çalıştığımız, miş gibi yaptığımız ön
bahçelerimizi değil, yarı açık, yarı gizli arka bahçelerimize dalıp yaşananları
ve/veya aynasından yansıyanları, yine güçlü imge ve eğretilemelerle yükleyerek
bizlere fantastik renk ve öğelerle yüklü bir öykü buketi olarak sunuyor.
Bıçakçı, kendi deyişi ile her ne kadar “ Yazarken asla yüreğinin götürdüğü yere
gitmeyip, zihninin, aklının, mantığının götürdüğü yere gitmeye çalışsa” ([1]) da
yazdıkları tam bir yürek vurgunu… aşağıdaki alıntılar da buketinden burnuma
oradan da yüreğime yansıyan rengahenk insanlardan rengahenk kokular...
İki Bahar : “İlk Baharla uyuyup,
sonbaharla uyandım… İlk Bahar’ın içtiği şarapla Sonbahar kafayı buldu ve ertesi
gün baş ağrısı ile uyanan İlk Bahar oldu.” S.16 ve Başka biri mi var? “Merhaba Elif… Şey, fotoğraflarından bile
daha güzelmişsin.” S.35
Bir Düğün Metalcisi : “ Oğlum,
adam gibi bir ceket giyseydin, ‘diye başımın etini yiyen annemse… annemden
başka her şeye benziyordu. Üzerinde korkunç bir elbise vardı ve daha korkunç
olansa saçlarıydı. ’” s.60 “ Seviye düştükçe eğlence de artıyordu…” s.60
Ağlatan Ayna : “ İnsan kahkahanın
nedenini merak etmiyor ama … hıçkırıkların nedenini öğrenmek istiyor.” S.109
Gece Yolculuğu: “Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse fazla bir şey
düşünmüyor demektir.”s.117 “… aynı geçitlerden gide gele insanlar da
aynılaşmaya başlamışlardı.” S.122
Başkasının Kalemi
: “Çevrendekileri alçaltarak değil,
kendini yükselterek büyüyebilirsin.” S.123 “ Zekasıyla ters orantılı ego…
Türkçesiyle ters orantılı zenginlik… Anlattıkça kendini daha çok seviyor,
kendini sevdikçe daha çok anlatıyordu.” S.125
Serbest Piyasa : “ Senin 1.500’e tuttuğun o öküz… benden
6.000,- TL aldı. 3.000’
beni öldürmemesi, kalanı seni ihbar etmesi için… Bana 6.000’i ver sonra siktir
git.” S.162
Okuyun,
kendi hikâyenizdeki kokuların niteliğini, rengini, tat ve ahengini siz bulun,
bulun ki, hikâyenizdeki boşlukları doldurun.
---------------------------------------
İletişim
Yayınları 1.Baskı, 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder