Pîrî,
Faruk Duman, 201/ CLXXXVII
Kayıp Denizler Üzerine Bir Anımsama,
“Ey
kulaklarını kendine yorgan eylemiş fil!
Denizi çekmelisin burnuna, küllenen efkârını
değil! “s.59
Türk Edebiyatında Yaşar
Kemal’in anlatı dünyası ile özdeşleştirilen Faruk Duman’ın bu kısa romanı,
Faruk Duman’ın Sus Barbatus romanında betimlediğim gibi Yaşar Kemal’in nakış,
nakış işlediği dile yakın da değil yalın da değil. Yaşar Kemal için nesneler
somuttur. Faruk Duman’da ise soyut… Nitekim bu romanını okuyup anlamak ve
yorumlamak için oldukça gayret gerekmektedir. Evet! Yazar özgürdür. Dilediğini,
dilediği gibi yazabilir. Ama biraz daha eğretilemelerden, yanılsamalardan uzak
daha net ve duru cümlelerle de anlatım zenginleştirilebilir, der…
Romana dönelim. Daha çocukken sıcağın etkisiyle buharlaşıp,
civar toprakları, yetmiyormuş gibi ruhun yumuşak huylu taraflarını da yumuşatan
denize vurgun romanın kahramanı Yusuf Kamil Paşa, ne denizde ne karada hayalsiz
durur, ne de yaralarını sarmış bir adam gibi dost arasına karışır. Denizde sararmış ekinler görür, bereketli denizler
enginine açıldığında ise bunun sadece bir hayal olduğunu… gözlerinin önünde
uzayıp giden denizi hayal ettiğini anlar. Deniz laciverdi gözlü, gözlerine tuz
akı oturmuş savaşçılar ile denizi şarap eyler,
her tremolada yelkenleri hayalle doldurup, sancak şerefine içer.
Yusuf
Kamil Paşa anlatırken, bir yandan da aynanın arkasına geçer Pîrî Reis olur ve
dahi kendisine Zeyra kuşunu kılavuz eyler. Yoldaşı, sırdaşı Seyit ile Zeyra ne
yana gitse dümenini o yöne çevirir, onu izler. Denizin, akşam vakitleri korku dolu laciverde çalan, sabahları benzersiz yeşile
dönüşen vakitlerinde Zülal,
Azat ve Seferis ile bir olur, can eyler.
Sonra denizin açık mavi olduğu kısacık anları
bekler, bir de kahverengiye çaldığı anları… bir de griye, koyu yeşil ve
kırmızıya. Pembeye sonra. Çitlembik rengi ile Hindistan karasına. Yavruağzı ile
ceviz yeşiline, kül ile ufuk rengine, sonunda elbette Çin ile Maçin’e. Oradan
da Nuh nebinin nehrinin rengine döndüğü an onlar anlatır o dinler. O
anlatır, onlar dinler… ve karar verir…
Bir takım
çizimler yapacaktır ama, çizimle söylenmeyecek, gösterilmeyecek şeyler vardır
ki, onları da söyleyecek ve gösterecektir…
ve çizdiği her
kavisle rotasını değiştirmiş ters yönde binlerce mil ilerler, donanma kendisini
beklerken… başının altında derin bir
boşluk hisseder. Bitirilmeye mahkûm bir harita ölümü kucaklayan bir eğlencedir.
Kalın
kitapla, tasasız ve sağlıkla…
17.09.2020 mehmetealtin,
https://iskenderiyekutuphanesi.blogspot.com.tr/
-----------------------------------------------------------
Yapı Kredi Yayınları 1. Baskı, Haziran 2020,
(Can Yayınları, 2003)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder