Tavşan Yılı, Arto Paasılınna 59/CLXXXI
Çeviri:
Cenk Pamay
Arto
Paasılınna’nın 1975’de yazdığı, 7’den 70’e herkese önereceğim, bu masalsı
kitabının okumasını, romanın kahramanı Vatanen ile Güney Finlandiya’dan Kuzey
Finlandiya’ya, tekrar Güney’e, sonrasında SSCB’ye doğru sınır aşımı da dâhil
yine Kuzey’e giderek yaptığım ve bir yıl süren 4.744 kilometrelik yolculuğu, bir
kitap okuma gününe sığdırdım.
Bu kitapta benim için daha da ilginç
olan… size, daha önce Doppler ve Bildiğimiz Dünya’nın Sonu kitaplarıyla
tanıttığım Erlend Loe’nin, etkilenmiş midir bilmem ama güçlü bir olasılıkla, İskandinavya’dan
yarım adaşı kitabın yazarı, Paasılınna’dan el aldığıdır. Ancak Doppler
kapitalizmin eleştirisine bir katkı olarak okunabilirken, bu kısa roman biraz
daha kişisel… Vatanen, karısının
aldatıcı düzenlerinin havası ve tasarımı altındaki evi ile işi arasındaki
tekdüze ve tatminsiz şehir yaşamına karşı sekiz / yirmi beş çalışmanın
ironisinde bir tavşan bacağının büyüsünde sürdürdüğü yaşamdan uzaklaşarak
kendini doğaya bırakırken…
“ Odalarda hasar almadan dolaşmak güçtü; tüm
eşyalar birbirine aykırıydı. Ev, basbayağı Vatanen’in evliliğine benziyordu. “ “
Dergi başarılıydı ama bilgi aktararak değil, bilgiyi sağarak, önemini boğarak,
sohbet dolu bir eğlenceye dönüştürecek kadar üstünde oynayarak elde ediyordu.
Ne meslekti sahiden!”s.13 “ Vatanen’in ayakkabıları ve takım elbisesi,
kulübedeki bir çivinin üstünde asılı kaldı. Muhtemelen bugün hâlâ orada asılı
duruyordur.”s.35 “ Şehir insanlarının tavırları onu tiksindiriyordu. S.127
Doppler
gibi toplumdan tamamen kopmaz. Bir tamirci, bir tedarikçi sıfatında bir
noktadan sisteme tutunur. Mücadelesini bu paralelde sürdürür.
“ Kuzgun, et konservesini çantadan
çıkardı. Konservenin dibindeki etten atıştırmaya başladı. Sonra hava almak için
başını çıkarmak istedi ama kafası bir türkü çıkmıyordu. Istıraplı gaklamalarla
havalandı. Sesler bir müddet sonra kesildi. Vatanen yağmalanmış çantasını
yerden aldı… kendi içinde çevirdiği bu zalim oyuna yüksek sesle gülünecek kadar
acımasızlık ve alçaklık olduğunu da biliyordu.” S.81
“ Vatanen karnını muayene etti. Karnı kan ve
ayının salyasından vıcık, vıcıktı ama ölümcül bir durum yoktu. Tavşan
topallıyordu.’ Yarın o – ‘bir gurup sorumsuz insanın uyandırdığı’ s.92 - ayının
izini sürüp öldüreceğim. Artık yeter!” s.130
Bir
içindekiler dizini ile başlayan kitabın her bir bölümü kendi içinde… bölümleri
ise kitabın içinde bir bütün oluştururken, her bir bölümde tavşanın sonu geldi,
gelecek gerginliğinde, gerçekdışına uzanabilecek olayların ezgisi ve uyumu ile diğer
bölüme geçmenin çok şükürünü ve sevincini yaşadığınız Cenk Pamay’ın son derecede başarılı
çevirisiyle, Tavşan Yılı; gerçekten okuduğum en eğlenceli ama bir o kadar
düşündürücü ve başında da söylediğim gibi 7’den 70’e herkese önereceğim iyi kitaplardan biri. Kalın kitapla,
tasasız ve sağlıkla…
02.02.2019 mehmetealtin, https://iskenderiyekutuphanesi.blogspot.com.tr/
Domingo,
Bkz Yayınları, Şubat 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder